| Hadi ama Mel. Her zaman bir şey söylemek için el kaldırırsın. | Open Subtitles | هيا، ميلّ أنت دائما ترفع يدك بخصوص أي شيء |
| Sonra, atış mangasının yanına gelirsin ve kılıcını kaldırırsın: | Open Subtitles | ثم تاخذ موقعك مع فرقة الإعدام ثم ترفع سيفك... |
| Ayaklarını kaldırırsın, böylece kanın başına gitmesini sağlarsın. | Open Subtitles | ترفع القدمان حتى يصل الدم إلى الرأس |
| Başını kaldırırsın, böylece kanın ayaklara gitmesini sağlarsın. | Open Subtitles | بل ترفع الرأس حتى يصل الدم إلى القدمين |
| Bazen, aynı lafı ters yüz ettiğinde, ...aynı şekilde kaşını da kaldırırsın. | Open Subtitles | أحياناً، عندما ترددين نفس الكلمات حرفياً... وترفعين حاجباً بالطريقة نفسها... |
| Tabancanı atıp ellerini kaldırırsın ve teslim olursun. | Open Subtitles | يمكنك أن ترمي سلاحك و ترفع يديك وتستسلم... |
| Evet, Star Trek'teki gibi, savaştığında kalkanlarını kaldırırsın. | Open Subtitles | -Star Trek كما في عندما تكونين في معركة وترفعين ترسك الترس: الدرع |