| Biz de onların bir kopyası mevcuttu ve bunlar araştırma için yeterliydi. Tanımlanma bilgilerini kaldırdık. | TED | لدينا نسخة منها ولا بأس بذلك للقيام بالبحوث، أزلنا المعلومات الشخصية. |
| Biz de dikkatle taşları kaldırdık, onları çantamıza doldurduk ve aşağı indik. | TED | لذلك أزلنا الصخور بعناية، وحملناها في الحقيبة وتزلقنا على الحبل نزولاً. |
| İdam cezasını neden kaldırdık ki? | Open Subtitles | لماذا قد ألغينا عقوبة الإعدام؟ |
| Farklılığı yürürlükten kaldırdık. | Open Subtitles | نحن ألغينا الفرقات. |
| Yani biz de bahçelerdeki çitleri kaldırdık. Yani çocuklar birlikte oynayabiliyordu. | Open Subtitles | لذا، قمنا بإزالة السياج بين المنزلين لكي يتمكن الأولاد من اللعب معًا. |
| Bu yüzden bazı şeyleri elden çıkarmaktansa sebebi ortadan kaldırdık. | Open Subtitles | لذا بدلاً من أن تخرج الأشياء عن السيطرة, قمنا بإزالة المسببات |
| Her gün, her içecekle, bardaklarımızı kaldırdık ve birbirimize moral verdik. | Open Subtitles | يوم بعد يوم ، شراب بعد شراب رفعنا أكوابنا و رفعنا معنويات بعضنا البعض |
| Sanırım sekiz kişi onu kaldırdık sokağın altına bıraktık. | Open Subtitles | أخذناها، حيث رفعناها وحملناها من أمام البناية، حوالي ثمانية منّا |
| Bizler Birleşik Devletler halkını temsil ediyoruz ve onlar adına, dosyalardaki gizliliği kaldırdık. | Open Subtitles | إننا نمثل شعب الولايات المتحدة وقد أزلنا السرية عن تلك الملفات للتصرف |
| Senden geriye ne varsa kaldırdık | Open Subtitles | لقد أزلنا كل آثار لك. كان يجلس القرفصاء في مستراح تاجر ل. |
| Bir taşı kaldırdık ve altından saf önyargı çıktı. | Open Subtitles | نحن أزلنا الستار وأكشفنا عن تحيز |
| Biz başlığı kaldırdık. Onlar kendilerininkini koymuş. | Open Subtitles | لقد أزلنا الموضوع و أنشأوا موضوعهم |
| Bir hafta sonra şablonları ve yaprakları kaldırdık, gazete kağıdını Lizbon'da bol güneşli bir noktaya yolladık ve o gün ilan şöyle diyordu, "Şikayet etmek saçma. Ya harekete geç ya da unut." | TED | بعد اسبوع, أزلنا المخطوطات واوراق الشجر, قمنا بشحن ورق الطباعه الى "لشبونه" في بقعة مشمسه, في اليوم الاْول تقول لوحة الإعلانات, "الشكوى سخيفة.إما تصرّف او انسى." |
| Glass Steagall'ı yürürlükten kaldırdık. | Open Subtitles | Glass-Steagallلقد ألغينا قانون. |
| İnsan ticaretini sonunda yürürlükten kaldırdık. | Open Subtitles | أخيراً ألغينا تجارة البشر |
| Zaten Bayan Ingram'ın yetki statüsünü kaldırdık, tüm güvenlik parolalarını ve kodlarını değiştirdik bu da bugün öğrendiği kodlarla işlem yapamaz demek oluyor. | Open Subtitles | لقد ألغينا بالفعل الترخيص (المؤقت الخاص بالسيدة (إنغرام ...ونقوم بتحديث أكواد وكلمات مرور الأمن التي قد تكون تعرضت لها اليوم |
| Bu gişeleri kaldırdık. | TED | قمنا بإزالة الأكشاك. |
| Bu yüzden tehditleri kaldırdık. | Open Subtitles | ولذا قمنا بإزالة التهديدات |
| Hatta Mike'ın şerefine kadeh bile kaldırdık. | Open Subtitles | وحتى أننا رفعنا نخب مايك العجوز |
| - Birer kadeh kaldırdık. - Neden? | Open Subtitles | لقد رفعنا كوبا لما؟ |
| Yerinde ama hafifçe kaldırdık. | Open Subtitles | هذا كل شيء ، سيدي نحن فقط رفعناها قليلا |