| Bu kalem normal bir kaleme benziyor ama böyle yapınca ve bum! | Open Subtitles | تأخذين هذا القلم قلم شكله طبيعي للكتابة اضغطي هذا ثم فجري |
| - Bazı belgeler için. Sonra açıklarım. Şimdi o kaleme ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأشرح لك لاحقاً ، لكني الآن بحاجة لذلك القلم ، حسناً؟ |
| O halde ismimi imzala. Doktora değil, kaleme ihtiyacın var. | Open Subtitles | وقع باسمي إذاً لم تعد تحتاج طبيباً، بل قلم فقط |
| Onunla sanat departmaninda bulusmaniz gerekiyormus cunku kirmizi kaleme ihtiyaciniz olacakmis. | Open Subtitles | لأنك ستحتاج إلى قلم رصاص أحمر هل هناك أخبار جيدة أخرى؟ |
| Bir keresinde buzdan kaleme saldırdılar. | Open Subtitles | ذات مرة هاجموا قلعتي الثلجية حاولوا التسلل من السقف |
| Üstün zekalı rakibin karşısında yenik düşmeye hazırlan. Tabii, önce bunu kaleme bağlamalıyım. Ne? | Open Subtitles | استعد لكى يتم التفوق عليك بواسطة كائنات تفوقك ذكاءً اجل , يجب ان اربطة الى القلم ماذا ؟ |
| Bu kaleme erişebilmemin tam bir el çabukluğu becerisi olduğunu anlıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنت تفهم ، أن السبب في وصولي الي القلم هو بسبب المهارة |
| Şey, bu çok güzel bir kalem. Şahsen bu kaleme bayılıyorum ve ben... | Open Subtitles | ماشي، القلم دة شغال ..و أنا شخصياً، بحب القلم ده |
| Bas. kaleme bas. Hayır, okulum da iyi. | Open Subtitles | اضغط على القلم أنا لا أعلم لم تتلقى مكالمات أهلها بالأعلى إذن، ماذا قالت والدتك ؟ |
| Bu kaleme bakmanızı istiyorum. | TED | أود أن تلقوا نظرة على هذا القلم |
| Mesela, bir kaleme dokunduğunuzda, mikrobiyal bir degiş-tokuş olur. | TED | مثلا،عندما تلمس قلم رصاص، التبادل المايكروبي يحدث. |
| Yedek kaleme ihtiyacınız olursa elinizi kaldırın ve size kalem verilecek. | Open Subtitles | اذا اردت قلم رصاص اضافي ارفع يدك وسوف نزودك بقلم رصاص اخر |
| Doktora değil, kaleme ihtiyacın var. İkinizin neyi var? | Open Subtitles | وقع باسمي إذاً لم تعد تحتاج طبيباً، بل قلم فقط |
| kaleme hoş geldiniz, Ceketlerinizi alayım mı? | Open Subtitles | مرحباً بكم إلى قلعتي هل بأمكاني أخذ معاطفكن ؟ |
| Gecenin bir köründe kaleme sızıyorsun, ölmeye niyetli olmalısın. | Open Subtitles | تتسللينَ إلى قلعتي في منتصف الليل يبدو انكِ ترغبينَ بالموت |
| Kutsal bedenine zarar gelmemesi için de savaş başlamadan evvel kendisini kaleme gelmesi için davet ediyorum. | Open Subtitles | وان اعود الى قلعتي قبل ان تبدأ المعركة, خوفا من أي ضرر قد يأتي لشخصه المقدس |
| Bu makaleyi kaleme aldı. İlk makalesiydi. | Open Subtitles | لقد كتبت المقالة ، لقد كانت مقالتها الأولى |
| kaleme ihtiyacın var. | Open Subtitles | تفضلى ، تحتاجى قلماً |
| Ama senin yazdıklarını eleştiren bazı insanların yazılarını okudum ve senden okuduklarını ...kaleme alan yazarların ...yazdıklarını da onaylamıyorum. | Open Subtitles | لكنني قرأت أشياء كتبه آخرون عن الأشياء التي كتبتها ولا أوافق على الأشياء التي قرأتها من الآخرون |
| - O kaleme ne yaptığına bakın. | Open Subtitles | أنظر ماذا تفعل للقلم الرصاص. |
| Evet. Naçizane kaleme hoş geldiniz. | Open Subtitles | نعم, مرحباً بكِ فى قلعتى المتواضعة |
| "Holly ziyarete gelince, onu arka bahçedeki kaleme götürün..." | Open Subtitles | عندما تزوركم هولي ، خذوها إلي حصني في الساحه الخلفيه من المنزل |
| kaleme benziyor, kalem gibi yazıyor ve kalem gibi dinliyor. | Open Subtitles | يبدو كقلم, يكتب كقلم, ويسمع كقلم |
| Oh, evet, öyle. Bu kaleme çok para ödedi. Şimdi bir bak şuna. | Open Subtitles | نعم انه هو لقد انسكب منه الكثير من الحبر و الان انظر اليه |