| Kafa yoracak bir şey istiyorsan Kaleo'yu, ondan yanıt almayı düşün. | Open Subtitles | (تفكر بأمر (كاليو حيث حصلنا على أجوبةٍ منـه |
| Dedektif arkadaşın Kaleo dalga geçmiyormuş Ochoa kartelinin hiç şakası yok. | Open Subtitles | (صديقك المحقق (كاليو ...ما كان يكذب (جماعة (أتشو لا تتسكع هنا |
| Yardım etmek istediğin için sağ ol, Dedektif Kaleo. | Open Subtitles | نقدّر رغبتك (في المساعدة، أيها المحقق (كاليو |
| Bana daha çok infaz gibi göründü. Madem Kaleo ona o kadar yakındı, Ochoa neden ateş etmedi? | Open Subtitles | إذا، لمَ لم يطلق (أوشوا) النّار إذا كان (كاليو) قريباً منه؟ |
| Belki de Ochoa, Kaleo'yu tanıdığı için onu tehdit olarak algılamadı. | Open Subtitles | ربما لم يشعر (أوتشوا) بأنّ (كاليو) يشكل تهديداً عليه، لأنه يعرفه مهلاً. |
| Kaleo, Ochoa'yı öldürdükten sonra tabancayı eline tutuşturdu. | Open Subtitles | وضع (كاليو) المسدس على أوشوا) بعدما قتله) |
| Kaleo ihbarı yaptı. | Open Subtitles | إذاً (كاليو) اجرى المكالمة التي جعلت (ماري) يلقى القبض عليها |
| Kaleo'ya dediklerini duydum. Birisi skoru eşitlemek için seni buraya tıkmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | سمعت ما قلته لـ(كاليو) أياً كان من أحضرك إلي هنا |
| Kaleo sana yardım ettiğimi öğrenirse ikimizi de öldürür. | Open Subtitles | إذا (كاليو) أكتشف أني كنت أساعدك فنحنُ في عداد الموتي |
| Haber duyulunca grubun gitaristi Kaleo Fisher internette açmış ağzını yummuş gözünü. | Open Subtitles | عندما نشرت الأخبار، عازف الجيتار، (كاليو فيشر)، فجر الإنترنت |
| Kaleo, sen konserlere bir şişe viskiyle gelince grubun bayağı güldüğünü söyledi. | Open Subtitles | قال (كاليو) أن الفرقة كانت تقضي وقتاً ممتعاً عندما ظهرت في الحفلة مع زجاجة (هارتيجان) |
| Tıbbî tetkikçinin dediğine göre, böyle izler bırakabilmesi için Kaleo'nun... | Open Subtitles | فإن (كاليو) كان على مسافة قريبة جداً |
| Kaleo'nun tüm yurt dışı aramaları kardeşi Darryl'a. | Open Subtitles | كل المكالمات الخارجية (من هاتفِ (كاليو ...(إلى اخيهِ (داريال |
| Az önce kıçını Kaleo'dan kurtarmama ne dersin? | Open Subtitles | لأني أنقذتك من الموت علي يد (كاليو)؟ |
| Kaleo, Kelly'nin defterini dürecek. | Open Subtitles | لكن لا تقلق (كاليو) سيتولي أمر (كيلي) |
| Onu Kaleo'yu canlı götürelim. | Open Subtitles | أحضروه لــ(كاليو) علي قيد الحياة |
| - Kaleo, değil mi? | Open Subtitles | كاليو)، صح؟ ) - أجل - |
| Adı Darryl Kaleo. | Open Subtitles | (إسمهُ (داريال كاليو |
| Dinleyin. Ben Kaleo. | Open Subtitles | أستمعوا إلي انا (كاليو) |
| Var ama güvenlik ofisinde, Kaleo'nun yanında. | Open Subtitles | نعم في مكتب الأمن عند (كاليو) |