| Geceleri kalkar. Her gün cebinden farklı şeyler olur. | Open Subtitles | إنه يستيقظ ليلا و في كل يوم تجد شيء مختلفا في جيوبه. |
| Hafta sonları, çocuklar genellikle geç kalkar ve sadece öğlen yemek yerler. | Open Subtitles | فى الأجازة ، يستيقظ الأولاد متأخراً وللتو تناولوا غدائهم |
| Pazar sabahları annem hep erken kalkar ve tek başına yürüyüşe çıkardı. | Open Subtitles | صباح يوم الأحد، أمي دائما تستيقظ مبكراً و تذهب للتنزه وحيدة |
| Tatlım, kalkar kalkmaz ilk işin beni aramak olsun tamam mı? | Open Subtitles | حسنًا عزيزي ، اتصل بي حالما تستيقظ اتفقنا ؟ |
| Ayağa kalkar ve sizin için savaşır. | Open Subtitles | ضدّ أي واحد ينهض ويكافح من أجلك |
| Hâlâ yatakta. Gösteri günleri her zaman geç kalkar. | Open Subtitles | ما زالت في السرير، إنها تنهض متأخرًا دومًا عندما يكون لديها عرض |
| Kahretsin! Burada kalmalıydım. Kim böyle bir şey yapmaya kalkar? | Open Subtitles | اللعنة , كان ينبغي علي الوجود هنا من سيحاول عمل شيئا كهذا ؟ |
| Kartal kalkar dal sarkar. | Open Subtitles | لاوجود للغضب أثناء الطقوس الدينية |
| Her sabah 4'te kalkar ve gecenin yarısı eve geldiğinde deniz suyu kokardı. | Open Subtitles | كان يستيقظ كل صباح في الرابعة، ويعود للمنزل ليلاً ورائحته نتنة |
| Sabah 3'te kalkar böylece Londra açıldığında ofisinde olabilir. | Open Subtitles | يستيقظ في الثالثة صباحاً لكي يكون في المكتب عندما يفتح سوق لندن |
| Her sabah şafak sökerken kalkar ve bize salçadan bisküvi hazırlardı.. | Open Subtitles | كان يستيقظ يومياً بالفجر و يعد لنا البسكويت بالصلصة |
| Genelde sabah 6:00'da kalkar. | Open Subtitles | عادةً يستيقظ حوالى الساعة السادسة صباحاً |
| Ama ne kadar yorgun olursa olsun her zaman kahvaltı hazırlamak için erken kalkar ve aynanın önünde makyajını yaparmış. | Open Subtitles | ، لكن مهما كانت هي متعبة فأنها دائماً ما تستيقظ مبكراً لتحضر الفطور . و تضع زينتها أمام المرآة |
| Biz geç saatlere kadar çalışacağız ama o erken kalkar. | Open Subtitles | نحن نعمل لوقت مُتأخر ، لكنها تستيقظ مُبكراً |
| İşe gitmek için hep erkenden kalkar. | Open Subtitles | هي دائما تستيقظ باكرا للذهاب للعمل |
| Sen bir şampiyonsun. Bir şampiyon 86 kere düşse, 87.cide ayağa kalkar. | Open Subtitles | أنت بطل البطل يهزم 86 مرة و ينهض في 87 |
| Ya kalkar bununla savaşırsın, ya da bir korkak gibi ölürsün. | Open Subtitles | أما أن تنهض و نناضلَ هـذا او تزحفُ بعيداً و تموت واحيداً كالجبان |
| - Sence bir şeyler yapmaya kalkar mı? - Umarım öyle olur. | Open Subtitles | -أتعتقد بأنّه سيحاول عمل أيّ شيء؟ |
| Kartal kalkar dal sarkar. | Open Subtitles | لاوجود للغضب أثناء الطقوس الدينية |
| Dal sarkar kartal kalkar. | Open Subtitles | "الصوت الجيد يُعزز عندما يكون الفم دائري" |
| Göz açıp, kapayana kadar ayağa kalkar. | Open Subtitles | والدك رجل مناضل سيتعافى ويعود لسابق عهده بسرعة |
| Ona sakinleştirici verdim, yani birkaç saat sonra kalkar. | Open Subtitles | أعطيتها مهدئاً ستستيقظ بعد عدة ساعات |
| Kendi boku ve sidiği üzerinde oturuyor. Ölü olmasa ayağa kalkar. -Tamam. | Open Subtitles | أنه يجلس فى بوله وقاذوراته لو لم يكن ميتا لكان قد نهض |
| Tersane işçileri ve rock yıldızları öğlen kalkar. | Open Subtitles | عمال المرافئ ونجوم موسيقى الروك يستيقظون في الظهيرة. |
| Milli marşımız için lütfen ayağa kalkar mısınız? | Open Subtitles | هلا وقفتم من فضلكم لسماع النشيد الوطني؟ |
| Bir hayvan asla doğasını gizleyemez. Köşeye sıkışınca diş gösterip ısırmaya kalkar. | Open Subtitles | لا يمكن للحيوان أن يخفي طبيعته، وحينما يُحاصر فإنه يظهر أسنانة ومخالبه |
| Şimdi, kartal kalkar dal sarkar dal sarkar kartal kalkar. | Open Subtitles | الآن، اذا بيتر بايبر التقط مجموعة من الفلفل المخلل أين مجموعة الفلفل المخلل التي التقطها بيتر؟ |