| Neden otoyolda kalmadın? | Open Subtitles | لِماذا لم تبقَ على الطريق السريع فحسب؟ |
| Neden Polonya'da kalmadın? Suyu mu çıktı? | Open Subtitles | لمَ لم تبقَ في (بولندا)؟ |
| Hadi ama dostum. Orada HIV kapacak kadar uzun süre kalmadın. | Open Subtitles | هيا يا رجل, لم تبقى في السجن وقتا طويلا لتصاب بفيروس نقص المناعة المكتسبة |
| Saat dokuz buçuk, neden şehirde kalmadın? | Open Subtitles | إنها الـ9: 30, لما لم تبقى في المدينة فحسب؟ |
| Bize haber vermemekle kalmadın, tamamen kendini ulaşılamaz yaptın. | Open Subtitles | أنتِ لم تفشلي فقط بتحذرينا بل كنتِ أيضا خارج الخدمة |
| Bize haber vermemekle kalmadın, tamamen kendini ulaşılamaz yaptın. | Open Subtitles | أنتِ لم تفشلي فقط بتحذرينا بل كنتِ أيضا خارج الخدمة |
| Taşındığımızdan beri, bu evde altı günden fazla kalmadın sen. | Open Subtitles | أنت لم تمكث هنا أكثر من ستة أيام منذ أن انتقلنا إلي هنا |
| Neden Mississippi'de kalmadın? Suyu mu çıktı? | Open Subtitles | لمَ لم تبقَ في (ميسيسيبي)؟ |
| Neden herkesle beraber sığınakta kalmadın? | Open Subtitles | لماذا اتيت هنا، فيشلجز؟ لماذا لم تبقى مع الجميع في كهوف؟ |
| Neden kahve ve kek için biraz daha kalmadın? | Open Subtitles | لماذا لم تبقى لتناوُل الكعكَة و القهوة؟ |
| Anlayacak kadar uzun kalmadın ki hiç. | Open Subtitles | أنت لم تبقى فى واحدة فترة كافية لتعرف |
| Neden geçtiğimiz üç ay boyunca onlarda kalmadın? | Open Subtitles | لماذا لم تبقى معه تلك الثلاث اشهر؟ |
| Neden orada kalmadın? | Open Subtitles | لماذا لم تبقى هناك؟ |
| Iksenin Anahtarını getirememekle kalmadın, bunun olmasına da izin verdin. | Open Subtitles | اذا لم يكن (كاستور) , فمن أذاً ؟ لم تفشلي في أحضار مفتاح الايكسن لي فقط |
| Çok kalmadın. | Open Subtitles | لم تمكث طويلا |