| Doğru şeyi yapmaya korktuğun için kötü şeylerin olmasına seyirci kalmamalısın. | Open Subtitles | أنت يجب أن لا تقف جانبا وتدع شيئا مزعج يحدث لأنك خائف جدا من عمل الشّيء الصّحيح |
| Doğru şeyi yapmaya korktuğun için kötü şeylerin olmasına seyirci kalmamalısın. | Open Subtitles | أنت يجب أن لا تقف جانبا وتدع شيئا مزعج يحدث لأنك خائف جدا من عمل الشّيء الصّحيح |
| Ama burada kalmamalısın. | Open Subtitles | لكن لا ينبغي أن تبقى هنا |
| Morgan, burada tek kalmamalısın. | Open Subtitles | (مورغان)، لا ينبغي أن تبقى هنا وحدك. |
| Burada onunla kalmamalısın. Sana zarar verirler. | Open Subtitles | لا يجب أن تبقى هنا معه، سيؤذوكِ |
| Yaşadıklarından sonra yalnız kalmamalısın. | Open Subtitles | بعد ما خضته، لا يجب أن تبقى وحيدًا |
| Burada kalmamalısın. | Open Subtitles | لا يجب أن تبقى هنا |
| Bu deneyimin dışında kalmamalısın. | Open Subtitles | لا يجب أن تبقى خارج الأمر |
| O zaman sen de burada kalmamalısın. | Open Subtitles | -والذي يعني أنّه لا يجب أن تبقى هنا أيضاَ . |