| Tüm bu şüpheyi ortadan kaldırın, geriye kalan şey inanç değildir, kesin, kalpsiz bir teslimiyettir. | TED | انزع كل الشك، وما يتبقى ليس اﻹيمان، بل اقتناع مطلق، بلا قلب. |
| Çok zalim insan gördüm ama senin gibi kalpsiz bir arkadaş görmedim. | Open Subtitles | لقد رأيت ناس قساة كثيرين لكن ليسوا أصدقاء بلا قلب مثلك. |
| kalpsiz genç kadın ıssızda yapayalnız kalır. | Open Subtitles | إمرأة شابة بلا قلب تـُركت لوحدها في خرابها القطبي |
| Düşüncesiz, ilgisiz, soğuk ve kalpsiz bir sürtük oluyorsun. | Open Subtitles | وأنت كنت عديمة التفكير,غير مهتمة باردة,قاسية,عاهرة |
| Korkak, kalpsiz, omurgasız orospu çocuğu. | Open Subtitles | أنت بلا شجاعة بلا قلب بلا عمود فقري ابن زانية قذر |
| Bana bunun, bebeğin akıllı ama kalpsiz olacağı anlamına geldiğini söylemişlerdi. | Open Subtitles | اخبروني أن هذا يعني .. أن الطفل . سيكون ذكياً ، وبلا قلب |
| Ben de kalpsiz değilim. Zamanla beni tanırsınız. Bu seferlik izin vereceğim. | Open Subtitles | وأنا أملك قلب كما سترين سأساعدكِ هذه المرة |
| Hayır, sen şişko popolu ve kalpsiz ucubesin! | Open Subtitles | بل أنت قبيحة ذات مؤخرة سمينة و بلا قلب أنت فتاة تمثل القبح بعينه |
| Eğer bizim kalpsiz olduğumuzu düşünüyorsan seni temin ederim ki diğer taraftakiler bizden kat kat daha acımasızlar. | Open Subtitles | لو أنك تعتقد أننا بلا قلب أطمأنك بأن الجانب الآخر بشكل لا يمكن تصوره أكثر وحشية |
| kalpsiz bürokratlar. Onlardan kötüsü yok. | Open Subtitles | يا لهم من بيروقراطيين بلا قلب إنهم الأسوأ |
| Rasputia, sen alçak, bencil, soğuk, kalpsiz bir kadınsın. | Open Subtitles | راسبيوشا , انت معنى .. الانانية , البرودة امراة بدون قلب , وانا سوف اهجرك |
| Herkes kalpsiz olduğunu söyledi ama geçtiğimiz yıl boyunca seni savundum. | Open Subtitles | الجميع قالوا انك بلا قلب لَكني دافعتُ عنك السنة الماضية |
| Çoğunuzun bildiği gibi, yıllarca biyonik ve tıbbi gereç ödüllerini aldım, ve bilmediğiniz parayla hem de şu var ki, ben kalpsiz doğdum. | Open Subtitles | كما يعرف الجميع كنت مالك بيونك للتقنيات الطبية ما لا يعرفه الكثير منكم, على أي حال هو أني ولدت بلا قلب |
| Onun güçlü, sert ve kalpsiz birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه بحاجة إلى شخص ما صلد وقاسى , وبلا قلب |
| Seni kalpsiz sürtük! | Open Subtitles | قلت لك إنني سأهتم بالأمر أيتها السافلة عديمة الإحساس |
| Ve benimle dalga geçenler bu kalpsiz canavara vampir dediğim için gülenler... | Open Subtitles | وكنتم تسخرون منى لأننى شبهت تلك المتوحشة عديمة الرحمة بمصاص الدماء المتعطش للدماء |
| Nasıl bu kadar kalpsiz olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكون بهذه القسوة ؟ |
| İkiniz de umutsuz ve kalpsiz dolandırıcılarsınız. | Open Subtitles | كلاكما مجرد قمامة متحجرة القلب و ميؤوس منها |
| kalpsiz annen seni bir çocukken terk ettiğinde... herhangi biri seni boğabilirdi. | Open Subtitles | لقد تركتك امك قاسية القلب و انت طفل اي شخص اخر سيريد التخلص منك ايضا |
| Nasıl bu kadar soğuk ve kalpsiz olabilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكون بارداً و متحجر القلب هكذا |
| İnan bana dersimi aldım. İnsanlığı olmayan Elena kalpsiz bir şıllık. | Open Subtitles | صدّقني، لقد تعلّمت الدرس، (إيلينا) بلا إنسانيّتها محض ساقطة متحجّرة الفؤاد |
| Çünkü ben sadece paraya önem veren kalpsiz bir adamım. | Open Subtitles | ذلك لأنني وغد عديم الإحساس وجمع المال هو إهتمامي الوحيد |
| Bir dadıdan, diğerine; kalpsiz bir yatılı okuldan, diğerine gönderildim. | Open Subtitles | إني كنت أرسل من مربية إلى أخرى؟ من معهد تربوي عديم الرحمة إلى آخر؟ |
| Hayır. Babam ona kalpsiz dediği zaman kusur bulmuş oldu. | Open Subtitles | لا عندما تدعوه وغد عديم الرحمه , فهذه اهانه |
| O da diğer kalpsiz üretim makineleri gibi biri. | Open Subtitles | حبي بالطبع لا يهتم انه كباقي عديمي القلب |
| Nazik, merhametli polis memuru. Sığ, kalpsiz spor yazarını aşağılıyorum. | Open Subtitles | وأنا أُقلّلُ من قيمة الضحلينَ، كاتب الألعاب الرياضيةِ القاسِ... |