| Bak, her yerde kameralar var, tuvalette bile. | Open Subtitles | يَرى، هناك كاميرات على الإنترنت في كل أرجاء المكان , حتى في الحمّامِ. |
| Aldırma. Gizli kameralar var. O cesaret edemez. | Open Subtitles | لا تقلقي هناك كاميرات مراقبة انه لا يتجاسر |
| Sahnenin her yerinde hareket algılayıcı kameralar var. | Open Subtitles | عادةً هناك كاميرات ملتقطة للحركة على كامل المنصة |
| Binanın her yerinde kameralar var gerçi. | Open Subtitles | مع ذلك هناك آلات تصوير في كل أرجاء البناية |
| Kıpırdamayın. - Sakin olun. - Tavanda kameralar var! | Open Subtitles | إن لديهم كاميرات معلقة على السقف |
| Bunu senin çektiğini zaten muhtemelen biliyorlardır çünkü her yerde kameralar var, özellikle de Besic çevresinde. | Open Subtitles | على الأرجح قد علموا أنك صورته لأن هنالك كاميرات بكل مكان خصوصاً حول مقر القيادة العامة |
| Tabiki bize çok daha iyi görüntüler verecek kameralar var fakat çok daha ağırlar. | Open Subtitles | هناك كاميرات هناك والتي ستعطينا صورة جيدة النوعية ولكنَّها كبيرة جدا ً |
| Kasa dairesini gözlemleyen kameralar var ama onları bir süreliğine pasif hâle getirebiliriz. | Open Subtitles | هناك كاميرات خارج الخزنة، لكن بإمكاننا وضعها على تسجيل مُكرّر. |
| Arabanın içine ve dışına yerleştirilmiş kameralar var. | Open Subtitles | هناك كاميرات موضوعة بداخل وخارج هذه السيارة، |
| Dışarıda kameralar var. | Open Subtitles | هناك كاميرات تعمل على الإنترنت في الخارج. |
| Heryerde kameralar var. Kör nokta yok. | Open Subtitles | هناك كاميرات في كل مكان ولا يوجد نقطة عمياء |
| Işıklarda kameralar var. Ben olsam bilet alırdım. | Open Subtitles | هناك كاميرات داخل الاشارات وسوف يخالفونني |
| - İyi haber şu ki, bu noktayı gösteren başka kameralar var. | Open Subtitles | حسنًا،الخبر الجيد أنه هناك كاميرات موجهة أخرى |
| Plotzensee'nin her yerinde kameralar var, Faisal. Hükümet cevabı zaten biliyor. | Open Subtitles | هناك كاميرات في كلّ أنحاء السجن الحكومة تعرف مسبقا الإجابة |
| Dinle beni. Her yerde kameralar var. | Open Subtitles | أنصت لي، هناك آلات تصوير بكل مكان |
| kameralar var burada. | Open Subtitles | هناك آلات تصوير. هناك آلات تصوير هنا. |
| Her yerde kameralar var. | Open Subtitles | لديهم كاميرات مراقبة في كل مكان لنذهب |
| Nobelvägen, Trelleborgsvägen. Her ikisinin de yakınlarında kameralar var. | Open Subtitles | شوارع نوبل فيغن وتراليبورس فيغن هنالك كاميرات كلاهما على مقربة |
| Her yerde kameralar var. | Open Subtitles | لدي كاميرات في كل مكان يا رجل. |
| O duvarların içinde her tarafta termal kameralar var. | Open Subtitles | توجد كاميرات حرارية في جميع أنحاء ذلك الحقل |
| SeaWorld'ün her yerinde kameralar var. | Open Subtitles | هُناك آلات تصوير فى جميع أنحاء "عالم البحار".. |
| İçeride ise, hareket detektörleri, kızılötesi sensörler, ve kameralar var. | Open Subtitles | و الآن في الداخل, لدينا مجسات للحركة مجسات للأشعة تحت الحمراء و كاميرات مراقبة متصلة ببرنامج |
| Hareket algılama özellikli kızılötesi kameralar var. | Open Subtitles | وآلات تصوير بالأشعة تحت الحمراء وكاشفات الحركة |
| Otobüslerin üzerinde kameralar var ve işte! | Open Subtitles | هناك كاميرات مثبتة في الحافلات، وها نحن ذا! |