| Bendim. Ne yapacaktık ya, kamp ateşi şarkıları falan mı söyleyecektik? | Open Subtitles | أجل ولكن ماذا يفترض أن نفعل نغني أغنية نار المخيم ؟ |
| Bunu şöyle de düşünebiliriz: diyelim ki kamp ateşi etrafında oturacağız. | TED | أحد الطرق للتفكير بذلك: تخيّلوا أنكم تجلسون حول نار المخيم. |
| kamp ateşi etrafında, yatarken dinlenen masallar bunlar. | Open Subtitles | لا، أنها حول نار المعسكر. هي قصص وقت النوم. |
| Yerli halkın, kamp ateşi etrafında toplanan çocuklara anlattığı bir korku hikayesi. Sen neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | قصّة مخيفة كان يسردها المحلّيّون للأطفال حول نار المخيّم. |
| Aynı bizimki gibi bir ailenin ferdiydi kamp ateşi başında oturmuş, lokumları çubuklara takmış. | Open Subtitles | كانت جزءاً من عائلة مثلنا، جالسة أمام نار مخيم وحاملة حلوى خطمي على عود |
| Geceleri kamp ateşi çevresinde oturur, yalanlar söyleriz. | Open Subtitles | نجلس حول نيران المخيم فى الليل نروى الاكاذيب بعضنا لبعض |
| Hey, kamp ateşi etrafındaki dedikodulara göre geçenlerde Josiah ayağını kaybetmiş ve şekerde de değilmiş. | Open Subtitles | الأخبار في مخيم النار أنه فقد قدمه وأنا لا أقصد مرض السكر |
| Bakın onlar bir şey etrafında bağ kurmuşlardı, aynı kamp ateşi etrafında hikâyeler anlatarak toplumsal bilişlerinin evrilmesini sağlayan atalarımız gibi. | TED | كما ترون، فقد كانوا مجتمعين حول شيءٍ ما، تماما مثل أسلافنا الذين طوروا استعرافهم الإجتماعي يروون القصص حول نار المخيم. |
| Şimdi bana kamp ateşi etrafında yapılan dansları ve çocuk kaçırma olaylarını mı soracaksın? | Open Subtitles | هل ستسألينني بعدها عن الرقص حول نار المخيم وسرقة الٔاطفال؟ |
| Pekâlâ, herkes buraya gelsin, kamp ateşi etrafında toplanalım. | Open Subtitles | حسناً تعالوا جميعكم إلى هنا لنجلس حول نار المخيم |
| Tıpkı geçmişteki atalarımızın soğuk kış gecelerinde ısınmak için kamp ateşi çevresine toplandıkları gibi. | Open Subtitles | تماماً كما كان اجدادنا يزدحمون حول نار المخيم طلباً للدفء في ليالي الشتاء الباردة |
| Bir araya gelip kamp ateşi başında gece birkaç şarkı söylüyorduk. | Open Subtitles | جلسنا مع بعضنا وقمنا بالغناء قليلا من الاغاني في ذلك الوقت حول نار المخيم |
| Kimse eskisi gibi kamp ateşi etrafında oturmuyor, çünkü kimse teknolojiden kopmuyor. | Open Subtitles | لا أحد يجلس حول نار المخيم كما إعتدنا لأن لا أحد يريد الإبتعاد عن الإنترنت |
| kamp ateşi hikayeleri- adam delice uzayın sınırına gider,öldürür... | Open Subtitles | قصص نار المعسكر رجال وحشيين على حافة الفضاء |
| 1 saat sonra kamp ateşi başında eğlence var. | Open Subtitles | في وقت متأخّر من الليل مرح في نار المعسكر في ساعة واحدة |
| kamp ateşi etrafında el ele tutuşmayı başka bir zamana bırakırız! | Open Subtitles | بإمكاننا جميعاً إمساك يد بعضنا حول نار المخيّم بوقتٍ آخر |
| kamp ateşi değil, bir ateş sembolü. | Open Subtitles | هذا ليس نار المخيّم إنها علامة النار |
| Kingsburg civarında kamp ateşi kurmuş elden ele içki geçiriyorduk. | Open Subtitles | كنا نحتسي الشراب حول نار مخيم خارج "كينغزبيرغ". |
| Bir kamp ateşi veya şöminenin yakınında bulunmuş olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكونوا قرب نار مخيم أو في موقد |
| Küçük bir kızken, yaratıklar ve kabuslar hakkında sana anlatılan hikayeler kamp ateşi etrafında anlatılan efsaneler bunların hepsi gerçekti. | Open Subtitles | القصص التيّ رويتها لكِ عندما كنتِ طفلة صغيرة عن الحوش و الكوابيس والهمس بالأساطير عن نيران المخيم |
| kamp ateşi, teneke fincanlarda kahve, yıldızlı gece. | Open Subtitles | نيران المخيم قهوة فى أقداح معدنية |
| Evet, kamp ateşi gecesinde sahne alacak birisine bir sepet hediye yollarken içine başka ne koyarsın ki? | Open Subtitles | نعم ، و ما الذي يمكنك وضعه في سلة الهدايا التي تنوي إعطائها لشخص لديه تجربة أداء في ليلة مخيم النار ؟ |
| Ne kamp ateşi kızlarını, ne de sokak kızlarını. | Open Subtitles | لا في حركة شباب ، ولا في المعسكرات |
| Hücreye atılan birinin, kamp ateşi hikayeleri anlatacak kadar iyi olabileceğini düşünemiyorum. | Open Subtitles | عندما كان هناك لا استطيع تخيل ان احدا مرمي في السجن الانفرادي لطيف كفاية ليخبر قصصا شبابية |