| Ağzını her açtığında eğitimin önemini kanıtlıyorsun. | Open Subtitles | في كلّ مرّة تفتح بها فمّك، تثبت لي مدى أهميّة التعليم حقاً |
| Söylediğin her sözle, hakikaten umduğum gibi olduğunu kanıtlıyorsun. | Open Subtitles | .. بكل كلمةٍ منك تثبت أنّكَ بالفعل كل شيء كنتُ آمله |
| Kendini sürpriz bir şekilde beklenmedik olarak kanıtlıyorsun. | Open Subtitles | أنت تثبت أنك غير متوقع بطريقة مفاجأه |
| Kazanıyor! Demek istediğimi de tam olarak kanıtlıyorsun, Morticia. | Open Subtitles | تفوز, وانتِ تثبتين نقطتي تماماً يا "مورتيشا" |
| Sanırım bunu başka bir yerde kanıtlıyorsun. | Open Subtitles | لقد كنتُ أفترض أنّك كنت تُثبت ذلك بمكانٍ آخر |
| Ama maalesef Greendale için, bunu hiçbir şey yapmayarak kanıtlıyorsun. | Open Subtitles | لسوء حظ "جريندييل" يجب أن تثبت ذلك عن طريق عدم إنجاز شيء |
| Öz kardeşini öldüren bir gruba sadakatini neden kanıtlıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تثبت ولائك لمجموعة قتلت شقيقك؟ |
| Öz kardeşini öldüren bir gruba sadakatini neden kanıtlıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تثبت ولائك لمجموعة قتلت شقيقك؟ |
| Şu an benim söylemek istediğimi kanıtlıyorsun. | Open Subtitles | أنت تثبت وجهة نظري |
| Ancak sen Lars, çok becerikli olduğunu kanıtlıyorsun. | Open Subtitles | لكنك لارس انت تثبت انك داهية |
| Her gün, iyi bir adam olduğunu kanıtlıyorsun. | Open Subtitles | كل يوم انت تثبت معدنك الطيب |
| Dediğimi kanıtlıyorsun. | Open Subtitles | أنت تثبتين وجهة نظري |
| Deli olduğunu kanıtlıyorsun şu anda. | Open Subtitles | الأن أنت تثبتين أنكِ مجنونة. |
| Şimdiden doğru şeyi yaptığımı kanıtlıyorsun. | Open Subtitles | إنك تثبتين كوني محقاً بالفعل! |
| Lorenzo'ya layık olduğunu böyle mi kanıtlıyorsun? | Open Subtitles | إذا هذه هي الطريقة التي تُثبت فيها أهميتك لـ (لورينزو)؟ |
| Laflarınla tezimi kanıtlıyorsun. | Open Subtitles | أنت توضح نقطتي. |