| Sen olduğunu kanıtlayamam ama ne gördüğümü biliyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني إثبات أنه كان أنت, لكني أعرف ما رأيت. |
| Tuvaleti kırdığınızı kanıtlayamam... | Open Subtitles | سيدى , أنا لا أَستطيع إثبات أنك حطمت الحمام |
| Ama beni sevdiğini söylemeli yoksa babama kanıtlayamam. Aksi halde dileğiniz yerine gelmez. | Open Subtitles | أريد إثبات لأبي و إلا لن تحصلا على أمنيتكما |
| Hayır, bütün öğleden sonrası nerede olduğumu kanıtlayamam. | Open Subtitles | لا, لا استطيع اثبات مكان وجودى طوال الظهيرة |
| Belki ele geçirildiler ama bunu kanıtlayamam. | Open Subtitles | , ربما كانا مسكونين لكن لا يمكنني اثبات هذا |
| kanıtlayamam ama düşünmek bedava olduğundan öyle zannediyorum. | Open Subtitles | حسنا، لا أستطيع إثبات هذا ولكن بما أن التفكير لا يكلف شيئا، أستطيع أن أفكر في هذا وأعتقد هذا |
| kanıtlayamam ama iliklerime kadar hissediyorum bunu. | Open Subtitles | لا يمكنني إثبات ذلك ولكنني أشعر بهذا من داخلي |
| Şu an kanıtlayamam ama bölge savcısının bürosunda bir arkadaşım var. | Open Subtitles | لن أستطيع إثبات ذلك بعد، لكن لديّ صديقي بمكتب المدّعي. |
| Keza başka bir yerde olup, olmadığını da kanıtlayamam. | Open Subtitles | ولسوء الحظ,لاأستطيع إثبات تواجده في أي مكان آخر |
| Bunu kanıtlayamam ama, gizli işler çevirdiklerine kesinlikle eminim. | Open Subtitles | الآن، لا أستطيع إثبات ذلك ولكن أنا واثق تماما أنهم متواطؤون |
| kanıtlayamam. Hiçbir şeyi kanıtlayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع إثبات ذلك، لا أساطيع إثبات أي شيء. |
| Ve kanıtlayamam ama senin oğlumu öldürdüğünü biliyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع إثبات الأمر ولكنني أعرف أنك قتلت ابني |
| Yalan söylüyor olabilir. kanıtlayamam ama. | Open Subtitles | من المحتمل أنها تكذب لكن لا يمكنني إثبات ذلك |
| "Bilemiyorum. Olumlu bakmıyorum. kanıtlayamam ki. | Open Subtitles | "لا أعرف، لست واثقاً، لا أستطيع إثبات ذلك |
| kanıtlayamam ama biliyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني إثبات ذلك أو ماشابه لكني أعرف |
| Hiçbir şey kanıtlayamam ve o da bunu biliyor. | Open Subtitles | لا يمكنني إثبات أي شيء , و هو يعرف هذا |
| Bunu kanıtlayamam, ama Drew Imroth'un Haziran 2005'te Tunus'ta olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | حسنا.. انا لا اقدر على اثبات ذلك ولكن انا اعرف ان درو ايمروث كان فى تونس فى 2005 |
| Ayrıca paylaşmayı da hiç sevmiyor ve bunu kanıtlayamam ama arkamı döndüğümde bana top atanın o olduğundan eminim. | Open Subtitles | وهي لا تحب أن تشارك, وبما أنني لا استطيع اثبات هذا أنا متأكدة أنها قذفت كرة في مؤخرة رأسي عندما استدرت |
| Ama adamın iyi biri olduğunu da kanıtlayamam. | Open Subtitles | ولكن يمكنني اثبات الجزء الافضل ايضا |
| Bant olmadan size ilk olarak kalabalığın ateş açtığını ve Albay'ın masum olduğunu kanıtlayamam ama bant olmadan onlar da suçluluğu konusunda ciddi bir şüphe uyandıramazlar. | Open Subtitles | بدون هذا الشريط, أنا لا أستطيع أن أظهر لك ان الحشد هو من أطلق النار أولآ وأن الكولونيل شيلديرز برىء ..لكن بدون هذا الشريط هم لا يستطيعون اثبات |
| Haklı olduğumu kanıtlayamam. | Open Subtitles | لكنت لتفعل أى شئ لتساعده, اليس كذلك؟ يمكننى أن أثبت لك أننى محقة. |
| Bu yaptığını kanıtlayamam. | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اثبت لكِ ذلك بأن نحن قمنا به |