| Nitrik oksit kan damarlarını genişletir, böylece kan basıncını düşürür. | TED | ماذا يقوم اكسيد النتريك بفعله هو توسعة الأوعية الدموية مما يسبب إنخفاض في ضغط دمك |
| Aort duvarındaki zayıf nokta patlayana kadar kan basıncını arttıracağız. | Open Subtitles | سنقوم بزيادة ضغط دمك حتى تنفجر النقطة الضعيفة في جدار شريانك الأورطي |
| Aşırı stres kan basıncını yükseltip kanamaya yol açmış olabilir. | Open Subtitles | التوتر الشديد قد يرفع ضغط الدم و الذي يسبب النزيف |
| Şimdi; kan basıncını kontrol altına aldığımızdan artık kriz riski falan olmayacaktır. | Open Subtitles | الآن ضغط الدم تحت السيطرة، لن يكون هنالك اي خطر من النوبة. |
| Hemen kendine gelmez ama kan basıncını düşüreceğinden bir şansı olur. | Open Subtitles | لن تستيقظ في حينه، لكنّه أقلّها سيخفّض ضغط دمها وسيعطيها فرصة. |
| Kanının PO2'sini, kalp hızını, kan basıncını izliyorduk. | TED | و كنا نراقب كمية الأوكسجين في دمه و معدل ضربات قلبه و ضغط دمه. |
| O yüzden artık kan basıncını TPN'i ve sıvıları ayarlayamayacağız. | Open Subtitles | لذا لن نتمكن من التحكم في ضغطه بعد الآن، والتغذية الوريدية والسوائل، |
| Yaraların kendileri için hiçbir şey ama hastaların kan basıncını yüksek tutmaya yardım edecek. | Open Subtitles | للجروح نفسها لا شيء لكنها ستحافظ على ضغط دم المرضى |
| Bu yüzden aldığın sert bir darbe kan basıncını düşürüp seni yere yapıştırdı. | Open Subtitles | لهذا فأن ضربة سخيفة قد جعلت ضغط دمك يتهاوى |
| Bence kan basıncını düşürmek için akupunktur yaptırmalısın. | Open Subtitles | اتعلمين ، عليك ان تجربي علاج الوخز بالأبر كي تخفضي من ضغط دمك |
| Bu cihaz, kan basıncını artıracak ve dokulara nüfuz etmesini sağlayacak. | Open Subtitles | هذا الجهاز سيزيد من ضغط دمك لتتدفق في الأنسجة |
| Verdiğim ilaçlar kan basıncını kontrol etmek için. | Open Subtitles | العقاقير من أجل جعل ضغط دمك تحت السيطرة |
| kan basıncını düzenleyen sinirleri etkisizleştirse ve tek bir seanslık tedavi ile hipertansiyonu tedavi etse? | TED | و ننقر قليلا على الأوعية الدموية ، التي تسهل اعتدال ضغط الدم و بجلسة واحدة يمكننا علاج ارتفاع ضغط الدم. |
| Şimdi, kan basıncında gördüğümüz bir problem, kan basıncını sabit tutabilmek için vücudunuz yapabileceği her şeyi yapar. | TED | الأن, إحدى المشاكل في النظر إلى ضغط الدم هو أن جسمك يفعل كل شيء يستطيع للحفاظ على ضغط الدم في المستوى نفسه. |
| Eğer bacağınız kesilmişse ve kan kaybetmişseniz, vücudunuz tedbirli davranır, kalp atış hızınız artar, kan basıncını yüksek tutabilmek için yapabileceği her şeyi yapar. | TED | إذا قُطعت ساقك وفقدت دم، سوف يضيق جسمك الخناق، ويرفع معدل ضربات القلب، يقوم بكل ما في وسعه للحفاظ على ضغط الدم مرتفع. |
| Sepsis, kan basıncını düşürdüğü için karaciğerde pıhtı oluştu. | Open Subtitles | تسبب تعفن الدم بتخفيض ضغط دمها فأصيبت بجلطات في كبدها |
| Yüksek tansiyon ihtimali yok olana kadar ona kan basıncını düzenleyen serum ver. | Open Subtitles | ضعها على محلول لخفض ضغط الدم حتى تتمكن من إيجاد طريقة لخفض ضغط دمها |
| Organları iflas etmeye başlamadan, kan basıncını arttırmamız gerek. | Open Subtitles | علينا ان نرفع ضغط دمها قبل ان تبدأ اعضائها بالانغلاق |
| kan basıncını ölçtüğümüz iki seferde de uzanıyordu. | Open Subtitles | لقد كان مستلقياً عندما قسنا ضغط دمه بالمرّتين |
| kan basıncını, nabzını terlemesini ve soluma oranını ölçeceğiz. | Open Subtitles | بمراقبة ضغط دمه و نبضاته تعرقه و مرات التنفس |
| Hasta bir insanı ziyarete mi geldin Yoksa kan basıncını yükseltmeye mi? | Open Subtitles | هل أتيت لتزور مريض أو ترفع ضغطه |
| kan basıncını yüksek tutmak için ilaç verdik ama Betty'nin kocasının durumu, olmasını istediğimiz kadar iyi değil. | Open Subtitles | لقد أعطيناه أدويةً لترفع من ضغطه لكنّ زوج "بيتي" ليس مستقراً تماماً كما نأمل |
| Neden yaşlıların kan basıncını arttırıyorsun? | Open Subtitles | "و لكن لماذا ترفعين ضغط دم كبار السن" |