| Sadece kan kokusu değil, yakın bir ölümün kokusu olmak zorunda. | Open Subtitles | ليس فقط رائحة الدم. أنه يجب أن يكون رائحة الموت الوشيك. |
| Ve sizi temin ederim ki, taze kan kokusu ile, şu aslanlar bunu dayanılmaz bulacaklar. | Open Subtitles | واؤكد لكما ان رائحة الدم القوية ستقود الاسدين الينا |
| Kurumuş kan kokusu, birbirinin etrafında dönen, kirli, çıplak ayak izleri, kızarmış tavuk gibi kokan bu eski ter, önceki gece yapılan dövüşün yerde bıraktığı ılık his. | Open Subtitles | رائحة الدم الجاف أثار الأقدام العاريه تحيط ببعضها بعض رائحة العرق المعتق كرائحة الدجاج المقلي |
| Kaç kere yıkadım ama pis kan kokusu hâlâ ellerimde. | Open Subtitles | مهما حاولت كثيرا وغسلت وغسلت مرة أخرى، فإن هاتين اليدان لا تزال تفوح منها رائحة الدماء |
| Ne? Havada kan kokusu mu aldın? | Open Subtitles | ماذا،هل تشمين رائحة دم في الرياح؟ |
| kan kokusu varken hiç koku alamıyorum. | Open Subtitles | ولكن هناك رائحة دماء في الهواء ولا أستطيع شمة |
| Yıllardır ellerimde, kan kokusu var. | Open Subtitles | لسنوات كان على ان اشم رائحة الدم فى يداى |
| kan kokusu seni mutlu ediyor mu, vampir? | Open Subtitles | هل رائحة الدم تجعلك سعيد , يا مصاص الدماء ؟ |
| R.A.F.de (Kraliyet Hava Kuvvetleri) kan kokusu almıştır. | Open Subtitles | رائحة الدم تفوح من سلاح الجو الملكي أيضاً |
| Suda kan kokusu aldığım diye şaşırmış numarası yapma. | Open Subtitles | لا تندهش تجاه ما أفعله عندما أشم رائحة الدم في الماء |
| Halkın önünde kendini kaybedip burada saklanınca insanlar kan kokusu almaya başlıyor. | Open Subtitles | هل سيح في الأماكن العامة، الاختباء هنا، يبدأ الناس في رائحة الدم في الماء. |
| Köpekbalıkları gibi. - kan kokusu onları çıldırtıyor. | Open Subtitles | مثل سمك القرش والاسماك الصغيرة التي تستخدم كطعم - رائحة الدم تفقد صوابهم - |
| Ama insanlar suda kan kokusu alıyor. | Open Subtitles | لكن الناس رائحة الدم في الماء الآن. |
| Hâlâ pis kan kokusu geliyor. | Open Subtitles | تفوح منه حتى الآن رائحة الدم |
| kan kokusu çok uzaklara kadar gider. | Open Subtitles | رائحة الدم يحمل بعيدا جدا. |
| Hadi. kan kokusu alıyor. | Open Subtitles | هيا إني أشم رائحة الدم. |
| Şimdi beni bu hastaneden çıkarın. Her yerde kan kokusu alıyorum. | Open Subtitles | أخرجيني الآن من هذا المشفى، فإنّي أشم رائحة الدماء في كلّ مكانٍ. |
| kan kokusu, aç köpekleri kendine çekermiş. | Open Subtitles | رائحة الدماء ستجذب الكلاب الجائعة |
| Taze kan kokusu alıyorum. | Open Subtitles | أشتمّ رائحة دم طازج |
| Bir koku aldım. kan kokusu. | Open Subtitles | أنا أشم شيئاً إنها رائحة دم |
| O zayıf. Kokusunu aldın mı? Sudaki kan kokusu. | Open Subtitles | هل تشم هذه الرائحة انها رائحة دماء على الماء |
| kan kokusu alıyor. | Open Subtitles | انها تشتم رائحة دماء |