| Çadır tamamen parçalanmış ve her yerde kan varmış! | Open Subtitles | الخيمة كانت مقطعة الي خرق وكان هناك دماء في كل مكان |
| Ama kazağınızda kan varmış? Bir de sol elinizde. | Open Subtitles | هل كانت هناك دماء على سترتك وعلى يدك اليسرى؟ |
| Olay yerinde kan varmış ama ceset yokmuş. | Open Subtitles | كان هناك دماء في مسرح الجريمة، لكن لا يوجد جثة. |
| Olay mahalli fotoğraflarına göre saldırı sonucu etrafa saçılmış çok miktarda kan varmış. | Open Subtitles | صور مسرح الجريمة تظهر كانت هناك كمبية كبية من الدماء متفرقة بسبب الإعتداء |
| Geçen sene kardeşim gitti, orada o kadar çok kan varmış ki bayılıp kalmış. | Open Subtitles | أخي ذهب في العام المنصرم وكان هناك الكثير من الدماء المزيفة أفقدته وعيه |
| Birkaç kilometre ötede terk edilmiş hâlde bulunmuş. Koltukta kan varmış. | Open Subtitles | لقد وجدت متروكة على بعد أميال من هنا ، وهناك دم على المراتب |
| Epey kan varmış. Uyuşturucu ve para meselesi. - Ne? | Open Subtitles | كان هناك دماء كثيرة شيء متعلق بالمال والمخدرات |
| - Çok kötü. Çok kan varmış. Korku filmi gibi. | Open Subtitles | سيئة للغاية , الكثير من الدماء انة عرض مُخيف |
| Elinde daha da fazla kan varmış. | Open Subtitles | لديه المزيد من الدماء على يديه أكثر من ذلك. |
| Tabiri caizse çok fazla kötü kan varmış. | Open Subtitles | الكثير من الدماء سالت، كما أعلنو |
| Duvarlarda epey kan varmış. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من الدماء على الجدران |
| Bitirdiğinde tişörtünde kan varmış. | Open Subtitles | وهناك دم على قميصك عندما عبرت |