| Bu nedenle karaciğeri kandırmak için Truva Atı benzeri bir konsept kullanıyoruz. | TED | لذا فنحن نستخدم مفهموماً يشبه فكرة حصان طروادة لخداع الكبد |
| Baron Gruda ve onun güzelleri... gemide Kralın kendisini kandırmak için yeterli giysi bırakmışlar. | Open Subtitles | البارون غرودو ترك ملابس كافية لخداع الملك نفسه ان عرفنا اي شخص في الداخل وانكشف امرنا |
| Erkeklerin gözlerini kandırmak için bir tanrıçanın güçlerine sahip olmasaydın... senden çığlık atarak kaçacaklarına hiç şüphe yok. | Open Subtitles | اذا كنت لا تملك صلاحيات آلاهة لخداع عيون الرجال لا شك في انها تريد ان تهرب من من يصرخ |
| Ama annemi kandırmak için kullandığın aynı numarayla kendin tuzağa düştün. | Open Subtitles | لقد أوقعت نفسك بالشرك, نفس الشعوذة التي استخدمتها لتخدع امي |
| Beni kandırmak için çok sevdiğim patenli hokeyi kullandığınıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّكَ استغللتَ محبّتي لهوكي الزلّاجات لخداعي |
| Sizin gibi en deneyimli koleksiyoncuları bile kandırmak için. | Open Subtitles | لكي أخدع حتى أمهر الجامعين مثلك |
| Seni kandırmak için senin gözlerini kullanacaktır. | Open Subtitles | هو سيحاول إستعمال عيونك .لخداعك |
| Kendi gözleri değilmiş. Tarayıcıları kandırmak için değiştirmiş. | Open Subtitles | لأن هذه ليست عينيه لقد غير عينيه ليخدع المواسح الضوئية |
| Siz bir şeyler düşünürsünüz. Yaptığınız şey bu, insanları kandırmak için yeni ve zekice şeyler düşünmek. | Open Subtitles | ستجدون حلا, فهذا ما تفعلونه تجدون طرقا جديدة و مبتكرة لخداع الناس |
| Pislik herifler halkı kandırmak için, onların yeteneklerini kullanıyor. | Open Subtitles | الرجال الفاسدون يستعملون مهاراتهم لخداع الناس |
| Profesyonel bir ekspertizi kandırmak için kalpazanlıkla suçluyor. | Open Subtitles | إنّه يشير إلى محاولة تزييف لخداع مقيّمي التُحف المحترفين. |
| Lâkin eski kralı kandırmak için hayaletleri kullandılar ve sonunda gücü ele geçirmek için girişimde bulundular. | Open Subtitles | لكنهم استخدموا الأشباح لخداع الملك السابق و حاولوا الإستيلاء .على السلطة |
| Kreş korumalarını kandırmak için yeterince iyi bir kılık değişikliği. | Open Subtitles | تنكّرٌ جيد بما يكفي لخداع الحارسات الحاضنات |
| İnsanlarımızı kandırmak için oyun düzenlemekle suçlanmayı göze alamam. | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن نخاطر اتهامه بتنسيق الاحتيال لخداع أمتنا. |
| Bu bir kuş dışkısına benziyor olabilir ama kendisini yemek isteyenleri kandırmak için numara yapıyor. | Open Subtitles | قد يبدو هذا كزرق طائر لكنّه مجرّد تنكّر لتخدع أيّ ما تريد أكله. |
| Ama 72 İblis'i kandırmak için daha tehlikeli olan ikinci safhaya girmelisin. | Open Subtitles | "لكن لتخدع عصابة الـ 72 شيطان فيجب أن تدخل إلى المرحلة الثانية" |
| Beni kandırmak için koyu saçlar ve güzel gözlerden fazlası gerek. | Open Subtitles | سيتطلّب الأمر ما هو أكثر من شعر غامق اللون و عينان جميلتان لخداعي |
| Ayrıca sarhoş kızları Nascar pilotu olduğum konusunda kandırmak için de bir fırsat. | Open Subtitles | وهي فرصة أيضًا لي لكي أخدع الفتيات السكرانات ليعتقدون بأنني سائق سيارات في الناسكار {\cHE712B4}( الإتحاد القومي لسباقات السيارات القياسية ) |
| - Ah tatlım, seni kandırmak için bir nedenim yok. | Open Subtitles | -عزيزي، لا أملك سبباً لخداعك -مرّةً أخرى |
| Kardeşinin baygın halde olmasını sağlamak, kardeşini izleyen ekranları ve aynı zamanda o etrafta yokken, kardeşini muayene etmek isteyenleri kandırmak için ona uyku ilacı verdiğini itiraf etti. | Open Subtitles | لقد إعترف بإعطائها ليبقيها فاقدة الوعي ليس فقط ليخدع الأجهزة التي تراقبها |
| Onu kandırmak için seni başlangıca götürdüğümü söyledim. | Open Subtitles | قلت له كنت آخذ لكم مرة أخرى إلى بداية لرمي قبالة له رائحة. |
| Ve bizi kandırmak için içine 40 bin dolar koydu. | Open Subtitles | ..صحيح ، وبعدها وضعت حوالي 40 ألف لتخدعنا |
| 10 yıldan sonra, beni kandırmak için ucuz bir kaltak mı gönderiyorsun? | Open Subtitles | بعد 10 سنوات ، سوف تُرسل عاهرة رخيصة إلي هناك لتخدعني ؟ |
| İşte ben de bundan bahsediyorum. Reformu sadece bizi kandırmak için kullanıyorlar. | Open Subtitles | هذا ما أقصده بالضبط، أنهم يستخدمون الإصلاح كحجة لخداعنا |
| Koroyu saf ve temiz kızları kandırmak için mi kullanıyorsun? | Open Subtitles | أتخطط للفوز ببعض |
| Gorman'ı kandırmak için öyle söyledim ve harika şekilde işe yaradı. | Open Subtitles | لقد عملتُ على جذب (جورمان) وقد عمل بنجاح |