| Erken kalktım ve Kapıyı açar açmaz yere saplanmış bu mızrağı gördüm. | Open Subtitles | نهضت مبكراً وحالما فتحت الباب دانيل مبرمج كومبيوتر رويالتون فوجئت بوجود هذا الرمح أمامي |
| Bay Frank Palancio'yu arıyoruz. Kapıyı açar mısınız? _BAR_ | Open Subtitles | نجن نبحث عن السيد فرانك بلانسيو,هلا فتحت الباب معنا مذكرة لاعتقالة |
| Şimdi de beni ikiye bölmekte olan Kapıyı açar mısın? | Open Subtitles | والان هل يمكنك فتح الباب والذى سوف يقسمنى الى قسمسن |
| Yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Kapıyı açar açmaz öldü. | Open Subtitles | لم يكن بيدينا ما نفعله له لقد مات بمجرد ما فتح الباب |
| Kapıyı açar açmaz, gaz odana bulaşacak. | Open Subtitles | بمجرد أن تفتح الباب إلى القاعة فإن غرفتك ستتلوث |
| Ya ön Kapıyı açar dışarı göndeririz Ki bu pek insancıl bir şey değil. | Open Subtitles | أمّا يفتح الباب الأمامي ويتركهم في الخارج |
| Yapardım. Ama Kapıyı açar açmaz hepinizi yakalamalarından korkuyorum. | Open Subtitles | اريد ذلك، ولكن اخاف ان فتحت الباب ان ياخذوكم جميعا |
| Kapıyı açar, onun için saklanır ve o gelir ve döver. | Open Subtitles | فتحت الباب وأخفت هذا عنه وعندما دخلت هجمت عليه |
| Sadece konuşmak istiyoruz. Lütfen Kapıyı açar mısınız? | Open Subtitles | كل ما نريده هو التكلم معك هلا فتحت الباب من فضلك؟ |
| Gür sakallı suç ortağına Kapıyı açar Pace'i öldürürler ve ikisi de kayıplara karışır. | Open Subtitles | فتحت الباب لشريكها الرجل ذو اللحية الشعثاء قتلا "بيس" واختفيا |
| - Kapıyı açar mısın? | Open Subtitles | - هلا فتحت الباب ؟ - أتعلمين ، انك جميلة |
| Bay Karsten, rica etsek Kapıyı açar mısınız? | Open Subtitles | سيد كارتسن هلا فتحت الباب رجاءا ؟ |
| Lütfen Kapıyı açar mısın? Bilmelisin ki bu işlerde olmaman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | هل يمكنك فتح الباب من فضلك ؟ أريد أن تعلمي |
| Kapıyı açar mısınız? Kahrolası adam geliyor. | Open Subtitles | هل بأمكانكم فتح الباب هذا الرجل اللعين قادم نحونا |
| Şimdi lütfen Kapıyı açar mısın, konuşalım? | Open Subtitles | أرجوكِ هل يمكنكِ فتح الباب ل كي نستطيع التحدث؟ |
| İyi." Onu garaja götürür ve, Kapıyı açar. Ve orada- | Open Subtitles | فقال عمى "حسناً جداً" فأخذه للخارج إلى المرآب و فتح الباب |
| Bu şey pek bir ağır. Benim için Kapıyı açar mısın? | Open Subtitles | . إنه ثقيل ألا تفتح الباب من أجلى ؟ |
| - Evet. - Kapıyı açar mısın, lütfen ? | Open Subtitles | هل تفتح الباب من فضلك؟ |
| Bay Fenimore, Kapıyı açar mısınız, lütfen? Otel güvenliği. | Open Subtitles | سيد (فينيمور)، هلا تفتح الباب من فضلك، هنا أمن الفندق |
| Anahtarı olan kişi Kapıyı açar ve açık bırakır. | Open Subtitles | ،يأتي الرجل بالمفتاح يفتح الباب يترك الباب مفتوحا |
| Kendini uyandıran kişinin 3 dileğinin kabulü ona dünyalar arasındaki Kapıyı açar. | Open Subtitles | تمنح 3 أمنيات للذى يقوم بأستدعائهم00 الذى قام بفتح الباب بين العوالم |
| Kapıyı açar ve yüz yüze kalırız. | Open Subtitles | ستفتح الباب... وها نحن وجهاً لوجه... |
| Şimdi şu Kapıyı açar mısın? | Open Subtitles | الآن هلّا تفتحين الباب من فضلكِ... |
| Kapıyı açar açmaz, doğrudan telesekretere bakacaksın. | Open Subtitles | بعد أن تفتحي الباب مباشرة تنظرين إلى آلة الرّد الإليكترونية |
| Ağabeyin ve Mr. O'Connor geldi. Kapıyı açar mısın? | Open Subtitles | انه شقيقك السيد (أوكونور ) هلا فتحتِ الباب |
| Kapıyı açar mısınız, lütfen? | Open Subtitles | ممكن أن تفتحوا الباب رجاءا؟ |