| Bu zamana kadar kahve bardağı kapakları hakkında neredeyse hiç düşünmemiştim. | TED | وحتى هذه اللحظة، لم أعر أغطية أكواب القهوة أي اهتمام تقريبًا. |
| Bu nedenle durup bütün kapakları halletmeleri gerekti. | TED | و لذلك إضطروا إلى التوقف و إعادة تركيب أغطية الزجاجات |
| Bu gemi uzayda kargo kapakları tamamen açık, ölü gibi duruyor. | Open Subtitles | شيء خاطيء هنا يا سيدي هذه السفينة تطفو في الفضاء مع أبواب البضائع مفتوحة |
| Şayet, Cehennem'in kapakları açılmış, bu iblisleri, gulyabanileri, üzerimize doğru gelen şeytanın bu tohumlarını salıverdiyse son çok yakınımızda demektir! | Open Subtitles | وكأن أبواب الجحيم قد فتحت ليدخل هؤلاء الشياطين بيننا تلك السلالة الشيطانية لتسير بيننا لقد اقتربت النهاية |
| Bu dönem itibariyle, üzerinde yazı ve logo bulunan bütün kitap kapakları, sırt çantaları ve kıyafetler kesinlikle yasaktır. | Open Subtitles | لذا تبدأ الفصل الدراسي القادم كل أغلفة الكتب، حقائب الظّهر و الملابس عرض الشعارات والكتابة ممنوعة منعاً باتاً |
| Coffey, onlar füze kapakları değil mi? | Open Subtitles | كوفى , هذه هى فتحات الصواريخ , أليس كذلك ؟ |
| O kapakları kapatırsak, sanırım onu yakalarız. | Open Subtitles | إن أحكمنـا إغلاق هـذه الصمامات الثلاث أعـتقد بـأننا سوف نــتمكن منـهُ |
| Onun biraz gecikmesini sağlamalıyız. Radyatör kapakları hakkında ne biliyorsun? | Open Subtitles | أنا أحاول توفير الوقت هل تعرفين أي شيء عن أغطية المبرد؟ |
| Peki, blender kapakları ne, biliyor. | Open Subtitles | حسناً ، تعلمين شيئاً أن الخلاطات لديها أغطية |
| Şu tencere kapakları kutusu hariç. | Open Subtitles | ماعدا هذا الصندوق الذي يحوي أغطية القدور. والسيف. |
| - Yine dokundun bana. - Logar kapakları kötü şans getirir! | Open Subtitles | أنتي لمسني مرة أخرى أغطية فتحات المجاري تجلب سوء الحظ |
| Ama sonra kamyonun parmaklıklarından rögar kapakları fırlatmaya başladı. | Open Subtitles | لكنها لم تنفك تطلق أغطية حفرة البواليع مباشرة من شبكة الشاحنة |
| Elbette bu teknolojiler evrim geçiriyor, birbirine bağlı eczaneler, hatırlatma uygulamaları, ilaçlarınızı almadıysanız size veya annenize mesaj veya tvit atan akıllı ilaç şişesi kapakları var. | TED | وبالطبع، فهذه التكنولوجيات تتطور باستمرار، فهناك موزعات مترابطة، وتطبيقات تذكير، أغطية علب دواء ذكية يمكنها أن ترسل رسالة نصية أو تغريدة لك أو لوالدتك إن لم تأخذ الدواء في وقته. |
| Bir de manzara kapakları olan bir denizaltıları olduğunu söylediler. | Open Subtitles | وكان هناك تلك الغواصة مع أبواب زجاجية |
| Bomba fırlatma kapakları açılıyor. | Open Subtitles | فتح أبواب القنابل |
| Bomba kapakları kapanıyor. | Open Subtitles | إغلاق أبواب القنابل |
| Füze kapakları açılıyor. | Open Subtitles | فتح أبواب إطلاق الصواريخ |
| 20'li yaşlarımdayken, kayıt işinde çalıştım, CBS Records için albüm kapakları tasarlıyordum, harika bir işim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. | TED | حسنا، عندما كنت في العشرينات من عمري عملت في صناعة الاسطوانات أصمم أغلفة الاسطوانات لشركة سي بي اس ريكوردز ولم أكن أدرك الوظيفة الرائعة التي حظيت بها |
| Erkekler için, roller için, dergi kapakları için. | Open Subtitles | من أجل الرجال، الادوار، أغلفة المجلات |
| Tüm kapakları kapatın! | Open Subtitles | أغلق كل الصمامات |
| Elektriksel arıza. Yuva kapakları devre dışı. | Open Subtitles | عطل كهربائي باب المفقس توقف |
| Birden dörde bomba kapakları kontrolü. | Open Subtitles | إفحص دوائر باب القنابل من واحد إلى أربعة |