| Aniden Yağ Çuvalı ağzını açtı... ve ne oluyor demeye kalmadan Bill Travis... tam beş pasta değerinde böğürtlen kusmuğuyla kaplandı. | Open Subtitles | ... فجأة فتح لارداس فمه ... وقبل أن يدرك بيل ترافيس ما يجري حوله ... كان مغطى بخمس من فطائر العنب |
| Gidip ellerimi yıkasam iyi olacak çünkü ellerim yaşlı bayanın DNA'sıyla kaplandı. | Open Subtitles | أجل،و أتعلمون،عليّّ أن أذهب لغسل يدايّ الآن. "لأنها مغطى بالحمض النووى للسيدة العجوزة. |
| Açıkçası herşey gizemle kaplandı. | Open Subtitles | من الواضح ان الامر كله مغطى بسرية |
| Çan, çiçekler ve çelenklerle kaplandı gözyaşı ve protestolar eşliğinde askeri yetkililere teslim edildi. | Open Subtitles | الجرس غطّى بالأكاليل والزهور وسُلـّم إلى السلطات العسكرية تحت الدموع والإحتجاج |
| Kıta buz örtüsüyle kaplandı. | Open Subtitles | غطّى القارّة دثارٌ من الجليد |
| kaplandı doruklar, günışığı ve bülbüllerin şarkısıyla. | Open Subtitles | الأسطح مبللة بالندى في نور الشمس والعندليب يغني |
| kaplandı doruklar, günışığı ve bülbüllerin şarkısıyla. | Open Subtitles | الأسطح مبللة بالندى في نور الشمس والعندليب يغني |
| Bu yüzden üstü hemşirenin kanı ve kendi kanıyla kaplandı. | Open Subtitles | مما جعله ينتهي مغطى بدماء ممرض على جسده |
| Dinle, Stu Carson içeri yeni girdi. Donuk ısırmasıyla kaplandı. | Open Subtitles | اسمع ، " ستو كارسون " قد أتى منذ قليل وهو مغطى بقطع الصقيع |
| P. Diddy'nin yatı balinayla kaplandı. | Open Subtitles | قارب ديدي مغطى بالحوت |
| Dilim peynirle kaplandı. | Open Subtitles | و لساني مغطى بالجبنة |
| kaplandı doruklar, günışığı ve bülbüllerin şarkısıyla. | Open Subtitles | الأسطح مبللة بالندى في نور الشمس والعندليب يغني |