| Aslında böylece pratik olarak tüm dünyayı kapsayacak bir kesit alabileceğim örnekleri seçebilirdim. | TED | لذا فقد تمكنت من إختيار عينات لتغطية شريحة تقوم تحديداً بتغطية كل العالم. |
| Şehrin her bölümünü kapsayacak şekilde 500 blokluk alanda liderler görevlendirdik. | Open Subtitles | لقد أخترنا خمسمائة من قادة القطاعات لتغطية كل قطاع فى المدينة |
| O askeriyede değil, Albay, ve ... bunu kapsayacak bir sivil yasa da bulabileceğinizi sanmıyorum. | Open Subtitles | انه ليس في الجيش عقيد أعتقد سيكون صعب ايجاد قانون مدني لتغطية هذا |
| - Seni kapsayacak! | Open Subtitles | -سوف أقوم بتغطيتك ! |
| Ben kapsayacak! | Open Subtitles | سأقوم بتغطيتك! |
| Takibin ülkenin batısını kapsayacak şekilde genişleyeceğini ve yerel birimlerin de kendilerine destek olacaklarını belirtti. | Open Subtitles | و يجري توسيع البحث ليشمل الغرب الأوسط بأكمله مع وكالات المحلية تنسق جهودها |
| Cuma gününe kadar, batı sahiline olan bütün yerleri kapsayacak kadar üretebilirim. | Open Subtitles | حسناً ، أستطيع صناعة ما يكفي لتغطية الساحل الغربي بأكمله بحلول يوم الجمعة |
| Ocakta bütün sekizinci sınıfları kapsayacak şekilde genişletebilirdik. | Open Subtitles | بحلول جانفي بوسعنا التوسّع بأربعة فصول لتغطية الصف الثامن بأكمله |
| Bu bölgelerin hepsini kapsayacak kadar gücümüz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا موارد لازمة لتغطية تلك المنطقة. |
| Her caddeyi kapsayacak yeterli polisimiz yok. | Open Subtitles | ليس هناك ما يكفي من رجال الشرطة لتغطية كل شارع. |
| Trenleri de kapsayacak kadar adamımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا ما يكفي من الرجال لتغطية القطارات |
| Yasmin, itiraz hikayesini kapsayacak şekilde birkaç haberi kanalda yayınlayabilirsen... | Open Subtitles | ياسمين يمكنك ان تأتي ببعض القنوات الاخبارية لتغطية التجمعات |
| - Mevzuyu kapsayacak kadar uzun, ilginç olcak kadar kısa olmasını istersiniz. | Open Subtitles | انتي تريدين لفترة كافية لتغطية هذا الموضوع، قصيرة بما يكفي لتكون مثيرة للاهتمام |
| Belki bunu eski kralları kapsayacak hâle getirebiliriz. | Open Subtitles | فربما يمكننا توسيع ذلك ليشمل الملوك السابقين أيضاً |