| Mikrofilmdeki kayıtlara göre saldırı planına adı karışan bir kişi daha varmış. | Open Subtitles | وفقا الى وثائق وجدتها بالمايكروفيلم يوجد شخص واحد اخر متورط بهذه المؤامرة |
| Haneye tecavüze karışan diğer adamlardan biri sizi aradı mı? | Open Subtitles | هل قام شخص آخر متورط في الإقتحام بالإتصال بك؟ |
| Olaya karışan üç şüpheli varmış sadece babası hapse atılmış. | Open Subtitles | كان هنالكَ ثلاثة متورطين و هو الوحيد الذي دخل السجن |
| 19 Ağustos olayına karışan herkesi araştırıp sorguladı.Sonunda seni buldu. | Open Subtitles | .. لقد حققت في أمر كل من تورط في ما حدث في 19 أغسطس |
| Kafası karışan o çünkü ben kaderimi biliyorum. | Open Subtitles | إنه المرتبك لأنني أتحكم بمصيري |
| Bu hasta insanların arasına karışan... ..birileri varsa bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | إن كان هنالك شخص ما يتدخل بعقول المرضى , أريد أن أجدهم |
| Tıpkı şüphelendiğim gibi, adamımız geçmişte bir çok suça karışan, Mendosa adlı bir İspanyoldu. | Open Subtitles | كما توقعت ,فان رجلنا كان متورطا فى جريمة تافهة فى الماضى باسم اسبانى مندوزا. |
| Bir şeyi mahvetmek için bir sürü ufak hata yapmak gerekir ve olaya karışan herkesin çıkıp da "ben ufak bir hata yaptım" demesi çok kolay. | Open Subtitles | أعني، نحتاج الكثير من الأخطاء الصغيرة لتدمير شيء ما، ويكون من السهل جدا على كل المتورطين |
| Çünkü eğer Lex haklıysa, işe karışan herkes tehlikede. | Open Subtitles | لأنه إذا كان ليكس محق كل شخص يتورط في هذا إنه في خطر |
| Eğer bu işe karışan bir 4400 varsa onu bulmamıza yardım edersiniz diye düşündüm. | Open Subtitles | إذا كان أحد الـ 4400 متورط في ذلك أنا واثق من أنكم سوف تساعدونا على الأمساك به |
| Şey Edward Hyde diye biri daha var bu olaylara karışan | Open Subtitles | حسناً, يوجد شخص آخر متورط يديعي إدوارد هايد. |
| Orada gardiyanların sayısını üç katına çıkar. Buna karışan herkesin adını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | ضاعف الحراس ثلاث مرات هناك، أريد أن أعرف كل شخص متورط |
| Kanlı elmas kaçakçılığına karışan bir paralı asker. | Open Subtitles | انه شخص مرتزقه متورط فى تهريب الألماس الدموى |
| Bu olaya karışan iki yönetmen, hapse girdi. | Open Subtitles | كانوا متورطين في كل هذا واثنان من المدراء ذهبوا للسجن |
| Birlikte büyüdüğüm, en sonunda suça karışan insanlar için başka bir şey yoktu. | Open Subtitles | للأشخاص الذين ترعرعت معهم الذين إنتهى بهم المطاف متورطين في الجرائم لم يكن هناك شيء آخر يمكنهم فعله |
| İhanet hikayelerini bu olaya karışan herkes için hep çok saygı uyandıran, çok acınaklı bir durum olarak dinledim. | Open Subtitles | لقد وجدت دوماً أن قصص الخيانة قهرية كثيراً مأساوية للغاية لجميع من تورط بها |
| Aklı karışan sensin. | Open Subtitles | الشخص الوحيد المرتبك هنا هو أنت |
| İşime karışan bu adam da kim? | Open Subtitles | لم هذا الرجل يتدخل في عملنا ؟ |
| O olaya karışan çocuklardan birinin içinde olduğu bir olayı araştırıyormuşsunuz. | Open Subtitles | الآن، كنت التحقيق في قضية مماثلة مع واحد من الأولاد الذين كان متورطا. |
| Soruşturma dahilinde olaya karışan tüm memurların ifadesine başvuracağım. | Open Subtitles | خلال التحقيق، سأحصل على إفادات من الشرطيين الأخرين المتورطين في الحادث. |
| Bu tarz bir kavgaya karışan tipte bir adam istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريد الرجل الذي يتورط في المشاكل |
| Polis bugün Sheung Wan'da gerçekleşen... çatışmaya adı karışan çete elemanını... ölü ele geçirdi. | Open Subtitles | الشرطة إكتشفت جسم المشتبه به الهارب لقد إشترك في إطلاق نار شبكة شيونج الواسعة النطاق اليوم في وقت سابق |