| Ama bu olayları gizli tutarsak, bunun işimize karışmasına izin vermeyelim... | Open Subtitles | لكن إذا ابقينا الأمور خاصة ولا ندع... هذا الشيء يتدخل... بعملنا... |
| Eğer bu işe karışmasına izin verirsen, babamın yardımıyla. | Open Subtitles | ،بمساعدة أبي إن كُنت على إستعداد سأدعه يتدخل |
| Indio ile randevum var ve kimsenin karışmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لدي موعد مع اينديو و لن ادع احدا يتدخل |
| Elimizde olanlara karışmasına izin verme. | Open Subtitles | ولكن لاتدعيه يتدخل فيما يجب علينا عمله |
| Şimdi kim özel hayatının işine karışmasına izin veriyor bakalım? | Open Subtitles | من الذي يجعل حياته الشخصية تتدخل في عمله الآن؟ |
| Kimsenin karışmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لدي موعد مع إينديو و لن أدع أحداُ يتدخل |
| Herkesin sürekli işime karışmasına dayanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع احتمال أن يتدخل كل شخص بشؤوني |
| O zaman işe hislerinin karışmasına izin veriyorsun öyle değil mi? | Open Subtitles | إذن , لاتدع عواطفك تتدخل في عملك ؟ |
| Evliliğim parçalanırken duygularımın işe karışmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا أدع عواطفي تتدخل في حل زواجي |