| Kimseye karşı iyi olamayacağını düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت بالتفكير أنه لا يمكنك أن تكون لطيفاً مع أي أحد |
| Gelecekte, insanlarla tanıştığında onlara karşı iyi olmak için daha fazla çaba göster. | Open Subtitles | ...في المستقبل ابذل مجهوداً أكبر لتكون لطيفاً مع الناس الذين تقابلهم |
| Şu anda hayatta olmanın tek sebebi Pamela'nın köpeğime karşı iyi olduğunu söylemesidir. | Open Subtitles | السبب الوحيد أنك لست ميتا بالفعل، (بال)، قالت أنك كنت لطيفاً مع كلبي. |
| Herkese karşı iyi niyetli davranabilirsin ama yeter ki kendini tehlikeye atma. | Open Subtitles | يمكن أن تكوني لطيفةً مع أيّ شخص طالما لم يعرّضكِ ذلك للخطر |
| Hiç, birine karşı iyi davrandığımı gördün mü? Hayır, sanırım görmedim. | Open Subtitles | هيّا فأنت شريكتي لكن هل رأيتني من قبل لطيفة مع أي شخص أخر ؟ |
| Çok becerikli değilim, ama bana karşı iyi olacağınızı ümit ediyorum. | Open Subtitles | ،لست راضية تماما لكني أتمنى أن تكونوا طيبين معي |
| "Bak, uzaktan kumandalı cihazlara karşı iyi olmak bir şeydir. | Open Subtitles | أنظر, بكونك جيد ضد الأشياء البعيدة يعنى شىء واحد. |
| Kızıma karşı iyi ol, tamam mı? | Open Subtitles | كن لطيفاً مع ابنتي , حسنا؟ |
| Şu anda hayatta olmanın tek sebebi Pamela'nın köpeğime karşı iyi olduğunu söylemesidir. | Open Subtitles | أنا جيد هنا السبب الوحيد أنك لست ميتا بالفعل، (بال)، قالت أنك كنت لطيفاً مع كلبي. |
| Norma'ya karşı iyi davranmazdı. | Open Subtitles | لم يكن لطيفاً مع (نورما) |
| Senin ve tüm bu balonların önünde yemin ederim ki herkese karşı iyi davranacağım. | Open Subtitles | وسأقطع وعداً على نفسي، أمامك وأمام كل البالونات بأنّني سأكون لطيفةً مع الجميع |
| Yani, bize karşı iyi oluyor ama... anneme gelince Joan Crawford kesiliyor. | Open Subtitles | , أقصد , انها لطيفة معنا لكنها ليست لطيفة مع أمي |
| Büyüklerimize karşı iyi davranmalıyız... | Open Subtitles | علينا ان نكون طيبين مع الاكبر سنا... |
| Yaşayanlara karşı iyi olmak? | Open Subtitles | جيد ضد المعيشة؟ |