"karşı konulamaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يقاوم
        
    • لا تقاوم
        
    • غير قابل
        
    • لا أقاوم
        
    • لا تُقاوم
        
    • لا يُقاوم
        
    • الجمة
        
    • ساحق
        
    Sen de kesinlikle karşı konulamaz birisin. Tanrım hele o dilin yokmu! Open Subtitles أنتِ هو الذي لا يقاوم يا إلهي , هذا اللسان الخاص بك
    İşin ilginç yanı biz insanlar bu acı kimyasal bileşimi karşı konulamaz bir lezzet olarak görüyoruz. Open Subtitles المفاجاه هي اننا بشر يجب أن يجد نفس الكوكتيل الكيميائي المرّ لا يقاوم جدا
    Zihnini saf, el değmemiş, karşı konulamaz bir resimle dolduruyor. Open Subtitles هي تملأ عقلها بصورة نقية، صورة لا تقاوم.
    karşı konulamaz bir şekilde Orman Meyveleri ve Oğlancılık'ın etkisi altında kalmışlar. Open Subtitles جُرحتُ بشكل غير قابل للعلاج من حكاية التوت البرّي واللواط.
    Peki, planımız benim takılabilmem için karşı konulamaz şekilde cazip bir yer bulmak. Open Subtitles إذاً , الخطة أن نجد مكان مناسب لموعدي كَوني فاتنة لا أقاوم
    ön görülemez ya da karşı konulamaz diyebilir misin? Open Subtitles هل تقول عنها متقلبة؟ ام تقول لا تُقاوم ؟
    Bir de benim karşı konulamaz ızgara paçam, hazırlop yumurtayla. Open Subtitles أو طبقي الذي لا يُقاوم: كوارع مشوية بالبيض النصف مطهو
    karşı konulamaz zorluklar karşısında hep soğukkanlı, aklı başında olmalıyız. Open Subtitles هادئ وجامع لقواه في مواجهة الصعوبات الجمة
    Söylediğine göre, tedavi ve iyileşme süreci boyunca her gün Tanrı ona "karşı konulamaz bir huzur" vermiş. Open Subtitles و قالت ان الله يعطيها سلام ساحق كل يوم خلال العلاج والشفاء.
    Bunu söyleyen adam da karşı konulamaz parmağında karısı hariç kim bilir kaç kadını oynattı? Open Subtitles أهذا قول رجل لا يقاوم العبث مع كم من النساء لسن بزوجاتٍ له؟
    Mağazasının karşı konulamaz olduğunu bana kanıtlayacağına emin. Open Subtitles هو مقتنع بأنه يستطيع أن يثبت لي بأن متجره لا يقاوم
    Henüz ne olduğunu anlayamadım ama sende karşı konulamaz bir şeyler var. Open Subtitles لا أعرف ما قصتك لكن هناك شيء أجده لا يقاوم
    Ama babası bakmıyor ve diğerlerine katılma güdüsü karşı konulamaz. Open Subtitles ولكن الأب لا ينظر واغراء الأنضمام للأخرين لا يقاوم
    karşı konulamaz bir caziben olması sadece bir rastlantı. Open Subtitles إنها فقط صدفة أن تكون جاذبيتك لا تقاوم
    - karşı konulamaz olabilirsin. New York'ta olduğun gibi. Open Subtitles يمكنك أن تكون لا تقاوم "تماماً كما كنت في "نيويورك
    Evet. Sen karşı konulamaz birisin. Open Subtitles نعم,فأنت لا تقاوم
    karşı konulamaz. Open Subtitles غير قابل للإنكار
    Hayır parfümünün ismi "karşı konulamaz". Open Subtitles لا ، عطرها يدعى "غير قابل للإنكار"
    Beni karşı konulamaz yapan şeyler bu küçük ayrıntılardır. Open Subtitles إنّها الأشياء الصغيرة التي تجعلني لا أقاوم
    Kendine bu kadar da yüklenme. O zamanlar karşı konulamaz biriydim. Open Subtitles لا تقسي على نفسك كنت لا أقاوم حينها
    Demek, muhteşem, efsanevi, karşı konulamaz Alain Leroy bu. Open Subtitles إذن هذا هو الأسطورة الرائعة التي لا تُقاوم ‫"‬آلان لوروا".
    karşı konulamaz bir varlık. Open Subtitles لديها إرادة قويّة إنّها لا تُقاوم
    Çok aptal, kendini karşı konulamaz sanıyor. Open Subtitles إنه أبله، يظن أنه لا يُقاوم
    Bundan daha karşı konulamaz bir durum var mı? Open Subtitles كم تبلغ هذه الصعوبات الجمة بالضبط
    Kanıtlar karşı konulamaz, efendim. Open Subtitles الدليل ساحق يا سيدى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more