| Ama bunlarla karşılaştıramazsın bile. | Open Subtitles | تلك الفاسقةِ صاحبة هذه القذارة لا تقارن بهذا البرجر بالجبن المضاعف |
| Louvre'daki şaheserlerle kebabın verdiği zevki karşılaştıramazsın. | Open Subtitles | نعم.. حسنًا، روائع متحف اللوفر لا تقارن مع المتعة البسيطة للكباب |
| Santiago ile Buenos Aires'i karşılaştıramazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تقارن سانتياغو ببيونس أيرس |
| Evliliğini bir Hapishaneyle karşılaştıramazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تقارن الزواج بالسجن |
| Onunla, bunu karşılaştıramazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تقارن لذلك. |
| iPhone'la tamponu karşılaştıramazsın. | Open Subtitles | لا تقارن مع اي فون حفائظ. |