| Ama Jessica Davis kaçırılmasına bakarsak... Karşımızda seçici bir suçlu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن مع عملية اختطاف جيسيكا دايفس نحن غالبا نتعامل مع معتد تفضيلي | 
| Zaman ayırdığınız için teşekkürler bayan. Bu Karşımızda bir şekil değiştiren olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | شكرًا لك على وقتكِ يا سيدتي حسنًا, ذلك يؤكد أننا نتعامل مع متحول | 
| Haklısın, Scoob. Karşımızda şerefsizin teki var. | Open Subtitles | انت على حق يا سكوب نحن نتعامل مع مختل لعين | 
| Bugün Karşımızda duran şu kadın gibi o da yaşam biçimimizi tehdit ediyordu. | Open Subtitles | لأنه كان خطر إلى طريقتنا في الحياة، مثل امرأة الذي يقف أمامنا اليوم. | 
| Oyuncular hemen Karşımızda yolcuların arasındaydı ve onları duyabiliyorduk ama bunun dışında onları göremeyebiliyorduk. | TED | كان الممثلون أمامنا وسط المسافرين وكنا نسمعهم جيدا لكننا لم نرهم طوال العرض | 
| Karşımızda dört ulus, dört ordu ve dört cephe var. | Open Subtitles | هناك أربع دول , أربعة جيوش ، أربع جبهات ضدنا | 
| Bir araya getirme şansımız olsaydı, Karşımızda şansları olmazdı. | Open Subtitles | إذا كان عندنا وقت لجمعه سويّة لن يكون لديهم فرصة ضدنا | 
| Ve Karşımızda duran herkesi vurup | Open Subtitles | وسنطيح بكلّ أولئك الذين يقفون ضدّنا | 
| Bence Karşımızda bir canavar yok. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد هو وحش بأنّنا نتعامل مع هنا. | 
| Karşımızda çok akıllı biri var. | Open Subtitles | إذا كان بإمكانه المرور خلال كل هذا فإننا نتعامل مع شخص ذكي جدا | 
| Karşımızda palyaço kıyafetli bir manyak olmadığını nereden biliyoruz? | Open Subtitles | كيف تعرف أننا لا نتعامل مع مجنون بزي مهرج؟ | 
| Yani Karşımızda hakiki profesyoneller var. | Open Subtitles | ذلك يعني أننا نتعامل مع محترفين بمعنى الكلمة. | 
| Pişmanlık duymayan biri. Karşımızda bir psikopat var. | Open Subtitles | شخص لا يعرف الندم، نحن نتعامل مع مختّل عقلياً | 
| Laboratuar, tırnaklarında iki farklı DNA örneği buldu, yani Karşımızda bir ekip var. | Open Subtitles | كما أن عمال المخبر وجدوا حمضين نوييين مختلفين تحت أظافرها اذا نحن نتعامل مع فريق | 
| Tüm bunlar olurken, mutluluğun gerçek sırrı tam da burada Karşımızda. | Open Subtitles | في حين أن طيلة الوقت كان سر السعادة هنا أمامنا. | 
| Bir kapı açıldı ve Karşımızda tamamıyla yeni bir matematik uzanıyor. | Open Subtitles | نحن نعد المالانهايات. بابٌ قد شُرِّع ورياضيات كاملة امتثلت أمامنا. | 
| Biz Wakita'nın adresini bulup onunla röportaj yapacaktık ama o tam Karşımızda öldü. | Open Subtitles | وجدنا عنوان واكيتا وحاولنا أن نجري مقابلة معها ولكنها ماتت أمامنا | 
| Orası av alanımızın ötesinde. Bunu biliyorsun. Orada karşıda, tam bizim Karşımızda, sadece 200 adım. | Open Subtitles | ـ هذا ما بعد أراضي الصيد خاصتنا أنت تعرف هذا ـ إنها هناك أمامنا مباشرة فقط 200 خطوة | 
| Benim de kalaşnikofum elimdeydi ve Karşımızda bizden daha fazla asker olmasına karşın savaşı kazanmıştık. | Open Subtitles | فأخذت بندقيتي وفزنا بالمعركة حتى لو كان ضدنا جنود | 
| Bizim Karşımızda olmandansa yanımızda olmanı tercih ederiz. | Open Subtitles | و نفضل أن نحظى بك تجادلي بجانبنا بدلاً من ضدنا | 
| Karşımızda duran kişinin son durağı burası olur, bunu aklına yaz. | Open Subtitles | أي شخص ضدنا سينتهي به الحال هنا, لذلك أبقي هذا في بالك. |