| Elimde bir kara kutu vardı ve içindekileri dünyanın görmesine sağlayacaktım. | Open Subtitles | لديَ الصندوق الأسود في يدي وأردت ان أظهر الاسرار للعام كله |
| Ve düşünün, kim derdi ki, süpersonik Concorde'un (uçak) kara kutu uçuş kayıt cihazını, evlerinden çalışan bir grup kadın programlayacak. | TED | ومن كان ليحزر بأن برمجة الصندوق الأسود لطائرة الكونكورد أنجز من طرف مجموعة نساء يعملن من منازلهن. |
| Bu kara kutu sizinle birlikte hareket hâlinde. Dünyanın neresine giderseniz gidin, çok ama çok nekes bir karakteri var. | TED | ويتحرك هذا الصندوق الأسود بصحبتكم عندما تسافرون حول العالم، وهو بخيل جداً جداً. |
| Problem şu ki uygulama yöntemleri tam bir kara kutu ve çok taraflı zarar veriyor. | TED | المشكلة تكمن في آليات نفاذهم التي تعد صندوق أسود وهناك أضرار جانبية. |
| Toplam dört kara kutu aranıyordu. Biz üçünü bulduk. " | Open Subtitles | عن الصناديق السوداء وجدنا ثلاثة من أربعة صناديق |
| Gelecek nesiller Penny ile ilişkinin neden yanıp kül olduğunu buradaki kara kutu sayesinde anlamaya çalışacak. | Open Subtitles | عندما يحاول مولد المستقبل ان يحدد لما تحطمت وانتهت علاقتك ب بني هذا، هنا، الصندوق الاسود. |
| Uçuş Bilgisi Kayıt Cihazı. Diğer adı "kara kutu". | Open Subtitles | إنّه مسجّل بيانات الرحلة كما يُعرف بالصندوق الأسود |
| Araştırmacıların bazen ortaya çıkardığı ancak bazen bizim bilmediğimiz bu tür gizli ön yargıların ve kara kutu algoritmalarının hayat değiştiren sonuçları var. | TED | هكذا تحيز مخفي وخوارزميات الصندوق الأسود والتي لا يُغطيها الباحثون أحياناً ولكن أحياناً لا نعلم، يُمكن أن يكون لديها عواقب تغيير مدى الحياة. |
| Büyük patlama bir uçak kazası olsaydı nesne de kara kutu olurdu. | Open Subtitles | إذا كانت الضربة الكبرى تحطم طائرة الأداة هي الصندوق الأسود |
| Bu kara kutu nerde kaldı? | Open Subtitles | مالذي يؤخركم لهذا الحد مع الصندوق الأسود ؟ |
| Uçaklardaki kara kutu gibi, ama bu hedefleniyor. | Open Subtitles | مثل الصندوق الأسود للطائرات ماعدا أنه مربع |
| Uçaklarda neden kara kutu vardır bilir misin? | Open Subtitles | أتعرفين سبب وجود الصندوق الأسود لدى الطائرات؟ |
| Uçaklarda neden kara kutu vardır bilir misin? | Open Subtitles | أتعرفين سبب وجود الصندوق الأسود لدى الطائرات؟ |
| Böylece ben de bu kara kutu saçmalığına girmemiş olacağım. | Open Subtitles | وأن لا علاقة ليّ بإشكال الصندوق الأسود هذا |
| Dün gece kara kutu kayıtlarını dinledim. | Open Subtitles | أعرف , فقد سمعت تسجيلات الصندوق الأسود ليلة أمـــس |
| Elinde bomba ve kara kutu olan bir adamım sadece. | Open Subtitles | أنا مجرد شخص زوّد الصندوق الأسود بمتفجرات |
| - kara kutu Tiyatrosu buna uygun değil. | Open Subtitles | مسرح الصندوق الأسود الصغير ليس مُناسباً لهذا يا عزيزي. |
| Harici kameralar, kara kutu kayıtları, uzaktan ölçüm sensörleri, çok büyük miktarda bilgi sağlanacaktır. | Open Subtitles | هنالك كاميرات خارجية , وهنالك تسجيلات الصندوق الأسود هناك أجهزة استشعار القياس عن بعد، هناك قدرا كبيرا من المعلومات. |
| Her bir kara kutu, bir pilot kabini ses kayıt cihazı ve bir uçuş veri kayıt cihazı olmak üzere, iki farklı kayıt cihazından birini barındırır. | Open Subtitles | كل صندوق أسود يحمل نوع مختلف من المسجلات مسجل صوت قمرة القيادة وصندوق تسجيل المعلومات |
| Ivır zıvırını kara kutuyla korudum. Kocaman bir kara kutu. | Open Subtitles | ،لقد غطيت عانتك بصندوق أسود صندوق أسود كبير، على الرحب والسعة |
| Zemin kat tam bir kara kutu. | Open Subtitles | المستوى 0 يشبه واحداً من تلك الصناديق السوداء |
| Evet, buna kara kutu deniyor ama enkaz ekibinin onu daha kolay bulabilmesi için turuncuya boyuyorlar. | Open Subtitles | يطلقون عليه الصندوق الاسود ولكنهم يدهنوه بالبرتقالي ليساعد فريق الانقاذ من ايجاده بسهولة اكبر |
| Bu minibüslerde kendinden akıllı kara kutu bulunur. | Open Subtitles | أجل، هذه الشاحنات غالباً تكون مجهزّة بالصندوق الأسود |
| Acaba o araçta kara kutu bulunuyor muydu? | Open Subtitles | هل هذه السيارة لديها كاميرا صندوق اسود مُركبة بها ؟ |