| karakolda bir sedye var mı öğren. | Open Subtitles | انظر إذا كان لديهم نقالة في مركز الشرطة. |
| Trajik sonum. Eminim karakolda notumu okumuşlardır. | Open Subtitles | نهايتي المأساوية أنا واثق أنهم قد قرأوها فى مركز الشرطة |
| Hemen bir not düştüm, hatta yazdığımı karakolda okudular. | Open Subtitles | كتبت فى مفكرتي هذا وقد قرأوه في مركز الشرطة |
| Önceki gün karakolda, rüyalar gördüğünü söylemiştin. Rüyanda gördüğün nedir? | Open Subtitles | في ذلك اليوم في المركز قلت أنك تحلم أحلاماً، ما هي ؟ |
| Evet, onu bir karakolda öldürebilecek güce sahip birisi. | Open Subtitles | نعم، شخص يملك سلطة كافية لقتله بمركز الشرطة |
| karakolda bana senin iriyarı bir Çinli beyefendiyi dövdüğünü söylediler. | Open Subtitles | قالوا لى فى قسم الشرطة أنك ضربت رجلاً صينياً ضخماً |
| karakolda bir doktordan sürekli telefonlar geliyor... ve hiçbirine geri dönmüyor. | Open Subtitles | إنه فقط يتلقى المكالمات بالمركز من طبيب ولا يعاود الإتصال مطُلقاً |
| karakolda kalmamın tek sebebi ikinizi korumaktı. | Open Subtitles | السبب الرئيسي لبقائي في المخفر هو حماية كلاكما |
| Adam, şimdi karakolda. Muhtemelen gazetelerin bu konuyla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | إنه في مركز الشرطة الآن، على الأرجح أن هذه الصحيفة غير مهمة |
| Bazen karakolda, bazen kafede bazen onun evinde. | Open Subtitles | أحياناً في مركز الشرطة أحياناً في المقهى أحياناً في بيته |
| Evet... karakolda sizin ifadenizi almalıyız. | Open Subtitles | مطلوب أن تأتى إلى مركز الشرطة للإدلاء بإفادتك |
| karakolda bir Arap, bir saat bile dayanamaz. | Open Subtitles | أما الشخص العربي فلن يصمد لساعة واحدة في مركز الشرطة |
| Diş ürünleri piyasasındanım ve inanın ki tamponumda bir kurşunla, bir karakolda bulunacağım aklımdan bile geçmezdi. | Open Subtitles | وصدقيني ، لم أتخيل أن أقف في مركز الشرطة وهناك رصاصة في ردفي |
| Acelem var. On dakika içinde karakolda olmam gerek. | Open Subtitles | انا مستعجل , يجب ان أكون في مركز الشرطة خلال عشر دقائق |
| Bu arada karakolda, içecek makinesinin altında beş tane pinpon topu bulduk. | Open Subtitles | في المركز وجدنا 5 طابات كرة طاولة تحت ماكينة الصودا |
| Bugün karakolda yaptıklarından dolayı, teşekkür babında, sana bir hediye almaya karar verdim. | Open Subtitles | لأشكركي على مافعلتة اليوم بمركز الشرطة, قررت ان اقدم لكي هدية. |
| Bir şehir morgu çalışanı olarak, karakolda fazla adınız geçiyor. | Open Subtitles | بالنسبة لعاملة مشرحة فأنتِ تقضين وقتاً كبيراً في قسم الشرطة |
| Bu görüntü izin gününüzde karakolda olduğunuzu gösteriyor. | Open Subtitles | هذا الفيديو يظهر وجودك بالمركز بيوم عطلتك |
| karakolda, kanunsuzun maskesinden düşen parçayı kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | انها في المخفر تحاول احضار قطعة من قناع المقتص |
| Bayan Bennett, size karakolda birkaç soru soracağız, o kadar. | Open Subtitles | كل شيء على ما يرام سنطرح عليك بضعة أسئلة في القسم وحسب |
| Hemşire karakolda olanlardan haberim olup olmadığını sorduğunda ben de yatağımda uzanmış pudingimi yiyordum. | Open Subtitles | وكنت جالسا في سريري أكل حلواي عندما سألتني أحدى الممرضات عما اذا سمعت عن المشكلة في المحطة |
| Ofiste işimi bitirdikten sonra seni karakolda görsem nasıl olur? | Open Subtitles | لماذا لا أراك لاحقاً في مخفر الشرطة لمّا أنهي عملي في المكتب؟ |
| Bunları gidip karakolda soramazdım ya. | Open Subtitles | لم استطع أن اسأله شيء كهذا في مركز شرطة المقاطعة |
| Ben karakolda tüm sorularınıza cevap vereceğim. | Open Subtitles | سأجيب على كل أسئلتك في قسم الشرطه |
| karakolda gördüğün uçuşan siyah kabarcıkları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر النقطة السوداء التي رأيتها متسربة كانت خارج مركز الشرطة ؟ |
| Tarih damgasına göre annen karakolda görüldükten iki saat sonra bunu yazmış. | Open Subtitles | التوقيت يعني أن أمكَ كتبت هذا قبل ساعتين منذ آخر مرة رأها أحد بقسم الشرطة |
| Bugüne kadar, karakolda kimse jöleli çöreklerin daha kutusu bile açılmadan jölesinin yenip bitirildiğini çözemedi. | Open Subtitles | لهذا اليوم، لا أحد بالمحطّة سيكتشف لماذا حلوى "الدونات" المليئة بالهلامِ مُصّت للجفاف قبل أن يُفتح الصندوق |
| karakolda ihbar hattı kurduk. | Open Subtitles | خط الاخباريات يعمل هنا في المخفر |