| Senin "karalama" dediklerini ben sanat olarak görüyorum. | Open Subtitles | هذه الرسمات التي تقولين عنها خربشات أعتقد أنها فن |
| Aslında pek bir anlamları yok. karalama hepsi. | Open Subtitles | إنها لا تنم عن أي شيء بالواقع، إنها مجرد خربشات. |
| Bunları da, sevdiğin herkesle aranı açmak üzere karalama kampanyası başlatmak için kullanırdım. | Open Subtitles | التي سأستخدمها لحملة تشويه السمعة متعددة المحاور، للإيقاع بينك وبين كل ما تحب. |
| Bu sevilen bira üreticisine yaptığınız karalama kampanyası da ne oluyor? | Open Subtitles | لماذا حملة التشهير هذه ضد صانع الجعة المحبوب هذا؟ |
| Sıradan bir karalama değil... | Open Subtitles | هو a شخبطة! ليس فقط أيّ شخبطة، a شخبطة Houghton. |
| Bu nedenle, milyonlarca insan karalama yapıyor. | TED | وهذا هو سبب خربشة الملايين من الناس |
| Hayır, sadece karalama, çocukça saçmalıklar. | Open Subtitles | لا، إنها مجرد رسومات عبثيه كما تعرف، هراء الهواة |
| Sıkılınca yaptığım birkaç karalama. | Open Subtitles | بعض الشخبطة أشياء أقوم بها عندما أشعر بالملل |
| Düşün biraz, üvey annesinin gerçek annesine karşı bir karalama kampanyası yürüttüğünü görüyor. | Open Subtitles | فكّري بالأمر. الوالدة بالتبنّي تشنّ حملةَ تشهير ضدّ والدته الحقيقيّة، ألا تعتقدين ذلك مزعجاً؟ |
| Bana iltifat ettiğini sandığını biliyorum ama onlara karalama demek aşağılayıcı. | Open Subtitles | أعلم أنك تظنين انك تمدحينني لكن بدعوتهم خربشات تكون إهانة |
| Evet, çoğu daha tamamlanmadı ama. karalama aşamasındayım. | Open Subtitles | أجل، هذه لم ينتهي معظمها معظمها خربشات |
| Ne olduğunu söyleyeyim. karalama kağıdı. | Open Subtitles | انها مجرد خربشات |
| Bu açıkça bir karalama kampanyasıydı... | Open Subtitles | الأمر واضح بأنها كانت حملة تشويه سُمعة.. |
| İftira ve karalama suçlarından avukatıma dava açtırtmazsam kendinizi şanslı sayın. | Open Subtitles | الان سوف تكونوا محظوظين إذا لم أحضر المحامى الخاص بى و أقاضيكم بتهمه التشهير و تشويه السمعة |
| - Başka şirkete geçmediklerinden? Şirketimize karşı karalama kampanyası var Anthony. | Open Subtitles | و لا أحد يستقيل من عمله هناك حملة تشويه تجاه شركتنا، أنثوني |
| Ve komiserim, bitki karalama kanunlarını bilir misiniz? | Open Subtitles | وأيُها الملازم أول، أنت عارف بقوانين التشهير بالخضروات؟ |
| Benden sizi rektör yapan karalama kampanyasıyla hiçbir ilginiz olmadığına inanmamı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | إذن، أنت تطلب مني تصديق كونك لم يكن لك يد في حملة التشهير التي أوصلتك للتعيين؟ |
| Güzel karalamalar. Bunlar karalama değil. Eskiz. | Open Subtitles | إنها ليست شخبطة إنها رسومات |
| Bana, daha çok, anlamsız bir karalama gibi geldi. | Open Subtitles | تبدو لي وكأنها خربشة كثيرة. |
| Bir karalama defteri al da biraz resim yap. | Open Subtitles | بدلاً من هذا، فلتقرأ كتاب و إصنع رسومات له. |
| İyonik enerjiyle yaratılmış bir karalama canavarı. | Open Subtitles | -مخلوق الشخبطة جاء إلى الوجود بالطاقة الأيونية |
| Çok uzun süren davalar, kamuya karalama kampanyaları -- bunlara hiç gerek yok. | TED | دعاوى قضائية طويلة الأمد، حملات تشهير عامة... لا حاجة إلى ذلك. |
| Doğru olan şey şu: karalama yapmak inanılmaz derecede kuvvetli bir araç ve bunu hatırlamamız ve tekrar öğrenmemiz gerekiyor. | TED | وهاكم الحقيقة : الخربشة هي أداة قوية بشكل لا يصدق ، وإنما هي أداة أننا بحاجة إلى أن نتذكر وإعادة التعلم. |
| karalama kanunlarının insanların hayatından daha önemli olduğunu söylemek istiyorsunuz. | Open Subtitles | إذاً، أنتِ تقولين أساساً أن قوانين الإستخفاف أكثر أهمية من حياة الناس |