| Karanlık çökünce erkeklerle sohbet etmek size yasaktı hani. Benimle dalga geçme. | Open Subtitles | اعتقدت ان التحدث مع الرجال بعد حلول الظلام , أمر محظور تماماً |
| Köpekbalıklarından avcı olmalarını bekleriz, ama Karanlık çökünce, resifin kendisi devasa bir yırtıcıya dönüşür. | Open Subtitles | نتوقع أن تكون أسماك القرش من الصيادين, ولكن بعد حلول الظلام , تصبح الشعاب المرجانية نفسها مفترس عملاق واحد. |
| Asla ama asla Karanlık çökünce dışarıda kalma. | Open Subtitles | إيّاك و البقاء في الخارج بعد حلول الظلام |
| Bir gece, Karanlık çökünce... saraydan çıkıp, halkın yanına gidin... kalabalığa karışın, evlerine girin... dinleyin, gözlemleyin ve hatırlayın. | Open Subtitles | وذات ليلة, عندما يحل الظلام أترك القصر إندمج مع الحشد أدخل الى الناس |
| Onları peşime takıp şehre götüreceğim saklanırım, Karanlık çökünce buluşuruz. | Open Subtitles | أنا سأقودهم يعودون إلى جلد بلدة ويقابلني بعد الظلام |
| Karanlık çökünce avcı lambuga, gün boyunca saklandığı kayaların arasındaki ininden çıkar. | Open Subtitles | بعد حلول الظلام ، أسماك "الدولفين" المفترسة تظهر من عرينها الصباحي من وسط الصخور. |
| Karanlık çökünce yapacak fazla şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء نفعله بعد حلول الظلام |
| Fakat gece olup Karanlık çökünce su yükselmeye başladı. | Open Subtitles | ولكن في الليل ... بعد حلول الظلام ... ذهب منسوب المياه يصل ... |
| Baykuşlar gibi Karanlık çökünce çalışıyoruz. | Open Subtitles | كان علينا العمل بعد حلول الظلام كالبوم |
| Karanlık çökünce oradan kaçarız. | Open Subtitles | -يمكننا الهروب من هناك بعد حلول الظلام |
| Karanlık çökünce gideceğim. | Open Subtitles | سأغادر بعد حلول الظلام |
| Karanlık çökünce iki katı geriye yürürüz. | Open Subtitles | عندما يحل الظلام سنضاعف عدد الحقائب مرتين |
| Yürüyorlar ve Karanlık çökünce hiçbir şey göremeyeceğiz. | Open Subtitles | إنهم يسيرون على الأقدام و لن يروا شيئاً عندما يحل الظلام |
| Karanlık çökünce şapelde buluşacağız. | Open Subtitles | هو يقابلني في المصلى بعد الظلام |
| Karanlık çökünce onu sorgularız. | Open Subtitles | إستجوبه بعد الظلام |