| Gaius'un gitmesini kimse istemiyor; ama babam kararını verdi. | Open Subtitles | لا أحد يريد أن يذهب غايوس , و لكن والدي قد اتخذ قراره. |
| Belediye Reisi kararını verdi. Yarın basına açıklama yapacak. | Open Subtitles | المحافظ قد اتخذ قراره يريد إعلاناً عاماً يوم غد |
| O kararını verdi, başkanla görüşmeden eve gitmeyecekmiş. | Open Subtitles | لقد قرر انه لن يعود لمنزل حتى يجتمع بالسيد الرئيس |
| Yazı-tura kararını verdi. İkiyüzlü saldıracak. | Open Subtitles | لقد قررت القطعة النقدية لذا كلا الوجهين سيضربان |
| Belki de Bay Sıradan Joe kararını verdi: "Artık olup bitene seyirci kalmayacağım. | Open Subtitles | إنه مثل, ربما (أفاريدج جو), قد قرر "أنا لن أتحمل أكثر من ذلك |
| Mahkeme kararını verdi. | Open Subtitles | فالمحكمة قد أصدرتِ الحُكم. |
| O kararını verdi anne. | Open Subtitles | تشبه والدك كثيراً. لقد إتخذت قرارها يا أمي. |
| Görünüşe göre kararını verdi. | Open Subtitles | يبدو أنها اتخذت قرارها |
| Ateş etmeye başlayınca kararını verdi zaten. | Open Subtitles | ما أن بدأ بإطلاق النار فقد إتخذ قراره |
| Bir şey olmaz. kararını verdi. | Open Subtitles | . هذا بخير . هو أخذ قراره . |
| Ben Lennox, Başkan kararını verdi. | Open Subtitles | هنا (لينوكس) الرئيس اتخذ قراره |
| - Opie kararını verdi. | Open Subtitles | - لقد اتخذ قراره |
| Cooke emekli oldu, hayatını yaşamanın işten daha önemli olduğu kararını verdi. | Open Subtitles | كوك تقاعد و لقد قرر بأن هناك المزيد من الأشياء في الحياة أكثر من العمل |
| O kararını verdi. | Open Subtitles | لقد قرر |
| - Hayır, zaten kararını verdi. | Open Subtitles | لكن لا . لقد قررت بالفعل - الناس يتفوهون بالكثير من الأشياء - |
| Yaşlı Kadın kararını verdi. | Open Subtitles | لقد قررت كبيرتنا في السّن |
| Çünkü Tanrı zaten kararını verdi! | Open Subtitles | لأن الله بالفعل قد قرر |
| Fareed kararını verdi. | Open Subtitles | فريد قد قرر على قرار |
| Mahkeme kararını verdi. | Open Subtitles | فالمحكمة قد أصدرتِ الحُكم. |
| O kararını verdi. | Open Subtitles | لقد إتخذت قرارها |
| kararını verdi işte. | Open Subtitles | أتعلمين, لقد اتخذت قرارها |
| Müdür kararını verdi. | Open Subtitles | المدير إتخذ قراره. |
| O kararını verdi. Al şunu. Uğraşma böyle şeylerle. | Open Subtitles | انه أخذ قراره |