| Hayır, hayır. Görüşmeyi hep beraber yapmayı kararlaştırdık. | Open Subtitles | لالا, كلنا وافقنا , عندما يعود نتصل كلنا |
| Genel kurmay başkanı, ben, savunma bakanı ve başbakan ile telefonda kararlaştırdık. | Open Subtitles | وافقنا عن طريق الهاتف رئيس الأركان وأنا ووزير الدفاع ورئيس الوزراء |
| Şimdi, buraya gelmeyi kararlaştırdık Bay Beene, ama onlar bize yeterli miktarda ödeme yapmadı. | Open Subtitles | الان نحن وافقنا على المجيء هنا سيد بين لكن إنهم لا يدفعون لنا كفاية |
| Birisi ilk adımı atmalıydı. Bunu biz yapmayı kararlaştırdık. | Open Subtitles | شخص ما يجب أن يأخذ الخطوة الأولى وقررنا أن تكون خطوتنا |
| Bundan sonra, bilirsin, arkadaşlarıma söyledim... ve masalarda beklemeye son verip... yaşamak için bunu yapmayı kararlaştırdık. - Çok kötü değil. | Open Subtitles | وبعدها أخبرت صديقتي وقررنا أن نتوقف عن إنتظار الأشياء والقيام بهذا العمل للحصول على المال |
| Daha bugün kararlaştırdık. Gördüğün gibi çok meşgulüm. | Open Subtitles | لقد أتفقنا على هذا اليوم وأنت ترين كم أنا مشغول |
| Daha bugün kararlaştırdık. Gördüğün gibi çok meşgulüm. | Open Subtitles | لقد أتفقنا على هذا اليوم وأنت ترين كم أنا مشغول |