| Karayip Adaları transatlantiğiyle hayret verici bir başlangıçla profesyonel oldu. | Open Subtitles | عمليات مذهلة على متن الرحلات البحرية في منطقة البحر الكاريبي |
| Karayip resifleri 800 balık türünü ve en az bu sayının 10 katı kadar kabuklu ve omurgasızı barındırır. | Open Subtitles | طويات الكاريبي لَها أكثر من 800 مِنْ نوعِ السمكِ وعلى الأقل 10 مراتِ التي تَعْدُّ للقشريات ولا فقريات الأخرى. |
| Güney Karayip'te olanları duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت بتلك القضية التي حصلت في جنوب البحر الكاريبي ؟ |
| Suçlu iade anlaşması olmayan bir Karayip adasına kapağı atacağım diyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك تقصد قفزة قصيرة إلى بلد كاريبي دون قوانين تسليم المجرمين |
| Ve yüzyıllardır devam eden insan baskısından sonra, Karayip resifleri şu üç sondan biriyle karşılaşmıştır. | TED | وبعد قرون من الجهد البشري، فقد إجتمعت الشعاب الكاريبية بواحد من ثلاثه مصائر. |
| Çeşitli Karayip dinleri üzerine araştırmalar yapıyorum. | Open Subtitles | أقوم بأبحاث متعدّدة عن أنواع مختلفة من الأديان الكاريبيّة |
| Tamam, sizinle bir saat sonra Karayip Korsanları'nın orada buluşuruz. | Open Subtitles | خسناَ سنوافيك في حفلات الكاريبي خلال ساعة |
| Bütün yaz 15 metrelik bir yatla Karayip çevresinde dolaştım. | Open Subtitles | ل أمضى الصيف الإبحار حول منطقة البحر الكاريبي على متن يخت 48 قدم. |
| İki kişilik bir Karayip seyahati. | Open Subtitles | رحلة واحدة للبحر الكاريبي لشخصين في الدرجة الأولى |
| Şirketlerimin çoğunu sattım, valizlerimi topladım Karayip'lerdeki bir adaya gittim. | Open Subtitles | بعت أغلب أعمالي التجارية حزمت حقائبي وإنتقلت إلى جزيرة في الكاريبي |
| Karayip adalarındaki yerliler Kolomb'un gemileri yaklaşırken... onları hiç göremediler. | Open Subtitles | و هي بأن الهنود... هنود أميركا الأصليين... على جزر الكاريبي.. |
| Karayip Adaları'nda yer satın alabilmek için birikim yapmak. | Open Subtitles | توفير المال الكافي لشراء مكان صغير في الكاريبي يوماً ما. |
| Sen ve Ryan müthiş zaman geçireceksiniz. Tüm yaz çalışarak bir Karayip tesisinde. | Open Subtitles | انتي ورايان ستقضون وقت رائع برحلة الصيف , الى الكاريبي |
| Karayip Denizinin o korsanlar tarafından rahatsız edildigi? | Open Subtitles | هل صحيح أن منطقة البحر الكاريبي تعاني من القراصنة؟ |
| Bir yıl sonra, tekrar bir Karayip adasında tekrar çocukların peşlerine düşüyor ve orada ölüyor. | Open Subtitles | في العام الذي بعده اتى ورائهم مرة اخرى في احدى جزر الكاريبي ثم مات هناك |
| Benim zavallı küçük Karayip aşk korsanım. | Open Subtitles | يا حبيبي القرصان الكاريبي الصغير المسكين |
| Kesinlikle yok. Karayip gezisi. Nezih bir mahallede yeni bir ev. | Open Subtitles | بالطبع لا شيء, قضاء رحلة في الكاريبي عمل جديد. |
| Egyptology'nin başıydı. Bense, Karayip Bölümüne yönelmiştim. | Open Subtitles | لقد كان يرأس قسم علم المصريات و أنا ترأست قسم دراسات الكاريبي |
| Benden bilgi mi saklıyorsun? 10 bin dolarlık Karayip seyahatini kaybetmek istemezler diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنهم لم يرغبوا في خسارة سبعة ألاف على مركب كاريبي |
| Grenada adasında doğumunda köleleştirilmiş olan Christophe, çocukluğunu Karayip adalarının çoğuna taşınarak geçirdi. | TED | في عِداد الرقيق منذ ميلاده في جزيرة غرناطة، قضى كريستوف طفولته متنقلًا بين الجزر الكاريبية المتعددة. |
| Şu Escalade'lerden birini açıp East Flatbush Karayip Cemiyeti'ne bağışlayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكَ إزالة الرسومات عن واحدة من سيارات الجيب والتبرع بها لجامعة "فلاتبوش" الكاريبيّة ؟ |
| Adam sırf arkadaşlığından bana iki tane Karayip bileti veriyor ama sen kara paradır diye kabul etmiyorsun. | Open Subtitles | الرجل عرض تذكرتين للكاريبي من أجلنا نابعاً من صداقة خالصة لي و ترفضيها لأنها مشبوهه |
| Karayip Korsanlari gercek hayatta olsalardi etrafta kadinlari kovalamazlardi. | Open Subtitles | ان القارصنة فى فيلم قراصنة الكاريبى يحاكى الحياة الحقيقية وهذا تقريبا يخيف النساء |