Bunların hepsi, çörek, bisküvi ve etten gelen arıtılmış karbonhidratlar. | Open Subtitles | والفيتامنيات تحتاجها لتصفية الكربوهيدرات التي تحصل عليها من الفطائر والبسكويت |
İçerdikleri yağ, vitamin ve diğer besinsel içerik farklı da olsa, karbonhidratlar söz konusu olduğunda bu besinler yaklaşık olarak aynıdır. | TED | على الرغم من أنه قد تختلف من ناحية الدهون ، الفيتامينات ، والعناصر الغذائية لكن من ناحية الكربوهيدرات فإنها تتشابه كثيرا |
karbonhidratlar yapısına göre basit ya da kompleks olabilir. | TED | الكربوهيدرات تكون بسيطة أو معقدة إعتمادا على بنيتها |
Öte yandan, komleks karbonhidratlar üç ya da daha fazla basit şekerin Bir araya gelmesiyle oluşur. | TED | الكربوهيدرات المعقدة ، من جهة أخرى إجعل ثلاثة سكريات بسيطة أو أكثر تترابط مع بعضها |
Sadece düşük karbonhidratlar, taze meyve gerek. | Open Subtitles | الكربوهيدرات المنخفضة فقط ، وانه يحتاج الفاكهة الطازجة. |
Uyku problemim var ve karbonhidratlar uyumama yardımcı oluyor. | Open Subtitles | أنا لدى أرق الكربوهيدرات تُساعدنى على النوم |
- Ama iyi karbonhidratlar. - Hayır, hayır. Polis Yasası 101. | Open Subtitles | لكن الكربوهيدرات جيدة- لا لا نحن قسم المراقبة 101- |
karbonhidratlar şeytan işi. | Open Subtitles | الكربوهيدرات هي تفرخ الشيطان، رجل. |
Yüksek karbonhidratlar ve egzersiz PTP'yi doğrulamamızın en hızlı yoludur. | Open Subtitles | كي يظهر مفعول هذا؟ الكربوهيدرات العالية بالإضافة للتمرين (هي الطريقة الأسرع لتأكيد أصابته بمرض (ف.ن.خ.خ.م |
karbonhidratlar yine revaçta sanıyordum. | Open Subtitles | -ظننتُ أنّ الكربوهيدرات عصريّة مرّة أخرى . |