| Bu karmaşık bir şey değil. | Open Subtitles | انه ليس شئ معقد |
| Ebeveynlik karmaşık bir şey. | Open Subtitles | الأبوة شئ معقد. |
| Geleceğin, çok karmaşık bir şey. | Open Subtitles | مستقبلك هو شئ معقد للغاية |
| Çok karmaşık bir şey. | Open Subtitles | هو معقّدُ جداً. |
| karmaşık bir şey. | Open Subtitles | هو معقّدُ. |
| Bir torpilin içi kadar karmaşık bir şey yoktur... | Open Subtitles | اتري ، ليس هناك شيء معقد اكثر من داخل الطوربيد |
| Pekâlâ, o zaman insan gözü gibi karmaşık bir şey nasıl oluştu açıklayabilir misin? | Open Subtitles | حسناً.. حسناً، أرجوك فسر لي كيف شيء معقد مثل العين البشرية يأتي للوجود ببساطة؟ |
| karmaşık bir şey. | Open Subtitles | هو معقّدُ. |
| karmaşık bir şey. | Open Subtitles | هو معقّدُ. |
| karmaşık bir şey. | Open Subtitles | هو معقّدُ. |
| Bir iki kepçe dondurmada, karmaşık bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك أي شيء معقد . بشأن تناول المثلجات |
| Çünkü intihar, bence, çok karmaşık bir şey, ve biz hep, normal gündelik yaşamımızda, onu kabullenemeyiz. | Open Subtitles | -لأن الانتحار شيء معقد ونحن في حياتنا المعتادة لا نقبله |
| İnanılmaz karmaşık bir şey bir şekilde hastanenin ağına saldırıyor. | Open Subtitles | هناك شيء معقد عجيب يهاجم شبكة المستشفى |