"karmaşık değil" - Translation from Turkish to Arabic

• ليست معقدة
• ليس معقداً
• ليس معقد
• انه ليس محير

Benim, girişimcileri değerlendirmek için farklı bir yöntemim var. Ve bu karmaşık değil.
لكنّي لدي منهجية أخرى لتقييم مؤسسي الشركات الناشئة، وهي ليست معقدة.

Sinir yolları onunki kadar karmaşık değil.
المسالك الحيادية ليست معقدة على نحو وثيقٍ.

Hayır, hiç karmaşık değil.
لا أتعلمون إنه ليس معقداً إنه بسيط

O kadar karmaşık değil. Kafeterya koridorun sonunda, sağda ve alt katta.
-هذا ليس معقد , أنظر المطعم بالأسفل فى اليمين , بالطابق السفلى

Göründüğü kadar karmaşık değil.
انه ليس محير بقدر ما يبدو معظمهم عزباوات

Dava çok karmaşık değil. Jüri danışmanlarımıza göre, jüriye çok sempatik bir grubu topladık.
القضية ليست معقدة, و طبقاً إلى إستشاريون هيئة المحلفين

Sanat hocasıyla nasıl gidiyor? Oh, Mükemmel. O hiç karmaşık değil, anlıyor musun?
جيدة جدا إنها ليست معقدة على الإطلاق ,أ تعلم؟

karmaşık değil, bir oyun gibi.
هذه ليست معقدة. انها ليست سوى لعبة.

# Hiç karmaşık değil Zor ise hiç değil #
♪ إنها ليست معقدة إنها ليست صعبة جداً ♪

Her şey sizin dönüştürdüğünüz kadar karmaşık değil.
الأمور ليست معقدة كما تجعلونها.

CERN'de olan bitenle karşılaştırıldığında bu o kadar karmaşık değil, ama bunu inşa etmek çok uzun zamanımızı aldı.
فهي ليست معقدة مقارنة بما يحدث في المنظمة الأوروبية للأبحاث النووية (سرن)، لكنها تأخذ منّا وقتاً طويلاً لبنائها.

İlkinden daha karmaşık değil. Hazır mısınız?
ليس معقداً أكثر من الأول, هل أنت مستعد؟

Benim için karmaşık değil.
هذا بالنسبة لي .. هذا ليس معقداً

karmaşık değil.
الأمر ليس معقداً.

Bu o kadar da karmaşık değil.
الأمر ليس معقداً لهذه الدرجة

Cehennem karmaşık değil.
الجحيم ليس معقداً

Hiç te karmaşık değil.
ذلك ليس معقداً

- O kadar da karmaşık değil Daniel.
انه ليس معقد .. دانيال، لقد شاهدت هذا الشريط

Durumumuz karmaşık değil çünkü kendisi öyle değil.
الأمر ليس مُعقد لأنه ليس معقد

Göründüğü kadar karmaşık değil.
انه ليس محير بقدر ما يبدو