| Genç erkek. Geniş kalibreli bir silah ile karnından vurulmuş. | Open Subtitles | ذكر.شاب. فقد مقدار كبير من جرح لطلق ناري في البطن |
| 18 ay sonra beni kurtarmak için karnından kurşun yedi. | Open Subtitles | بعد ثمانية عشرة شهرا أخذه في البطن من أجلي |
| Sırtından iki, karnından da bir kere vurulmuştu. | Open Subtitles | أصيب بطلقتين ناريتين في ظهره وواحدة في بطنه. |
| Ama sana söz veriyorum bu iş bittiğinde annenin karnından asla çıkmamış olmayı dileyeceksin. | Open Subtitles | لكنى اعدك ينتهي الامر ستتمنى لو انهم لم يخرجوك من بطن أمك |
| Son 48 saat içinde karnından yaralı erkek bir hasta geldi mi, acaba? | Open Subtitles | هل عالجتم ذكراً راشداً مطع وناً في معدته خلال الـ48 ساعة الأخيرة في حادثة طعن بخنجر ؟ |
| Yaklaşık iki saat önce, yakın mesafeden iki kez karnından vurulmuş. | Open Subtitles | لقد تلقت طلقتين في بطنها من مدى قريب منذ ساعتين تقريبأ |
| karnından giren kurşun, mideni ve bağırsaklarını delip geçerek, kaburgalarına saplanmış. | Open Subtitles | الرصاصة ببطنك ثقبت معدتك و جرحت الأمعاء استقرت بالضلع الخلفي |
| Biri gidip hamile kadını karnından bıçaklamış. | Open Subtitles | أحدهم طعن زوجته الحامل في معدتها بالسكين |
| Yani patlama karnından başlamış ve dışarı doğru yayılmış. | Open Subtitles | إذاً وكأن الإنفجار أصله من البطن ثم إنتقل لخارج منها |
| karnından vurulmuş bir hastamız var. Periferi hazırlamamız gerek. | Open Subtitles | لدينا جرح من عيار ناري في البطن نحتاج لإعداد جهاز محيطي |
| Onu bir balık gibi, karnından gırtlağına kadar deşecek. | Open Subtitles | اخذه من القناة الهضمية له من البطن إلى الحلق مثل سمكة لعينة |
| Geçen akşam, sen zavalı savunmasız... adamı karnından bıçakladığında metrodaydım. | Open Subtitles | كنت في محطة القطار تلك الليلة عندما طعنت ذلك المسكين الأعزل في بطنه |
| Ama eğer onu bulursan ve garip biriyse mesela karnından konuşuyorsa ya da kuklacıysa ya da insanlar gibi görünen bir oyuncaksa görevi iptal edeceksin. | Open Subtitles | ولكن اذا وجدت انه غريب الاطوار مثل ان يتكلم من بطنه او يكون صاحب دمى او اي شخص يتظاهر بان الدمى اناس حقيقيون |
| Evet, neyse, muhtemelen hatırlamazsın ama her iki saatte bir karnından plastik torbaları değiştiren bendim, böylelikle bok sızıntısı olmuyordu. | Open Subtitles | أجل، ما لا تتذكره على الأرجح هو أنا أغير الإكياس البلاسيتكية في بطنه كل ساعتين حتى لاتتسرب فضلاته |
| Şu lanet olası makası karımın karnından hemen çıkartmanı istiyorum! | Open Subtitles | أريدك أن تُخرج هذا الشيء من بطن زوجتى الآن |
| Saç teli kalınlığında bir kablo alıyorum ve annenin karnından girip rahim içinde manevra yaptırıyorum. | Open Subtitles | أنا آخذ سلك بعرض شعرة وأحركها بدهاء داخل بطن الأم ومنه إلى الرحم |
| Önce dizlerinden sonra karnından son olarak başından vurmuş. | Open Subtitles | عندما رفض ، أطلق النار على ركبتيه عندما رفض مرة أخرى أطلق النار على معدته و في رأسه |
| karnından falan dürtün. | Open Subtitles | همّزيه في معدته وما إلى ذلك. في ذلك الموضع. |
| İnanın bana, işin içinde dondurma varsa, karnından yerdim. | Open Subtitles | صدقيني, اذا كان هناك اي آيس كريم موجود. انا سأكون آكله على بطنها . مثير. |
| Beynine bir kurşun saplanmadan önce, hamile bir kadını karnından vurmakla tehdit eden bir adamla karşılaştım. | Open Subtitles | لقد رأيت رجلاً يهدد بإطلاق النّار على امرأة حامل من خلال بطنها قبل أن تمرّ رصاصة لدماغه بثواني |
| Belki de çürüyen etten heykelinin karnından bir gül buketiyle cüce fırlayıver... | Open Subtitles | ربما هناك قزماً مخبأة داخل معدتك المتعفنة للغاية جاهزليخرجمع باقةمن.. |
| Birden karnından şikayet etmeye başladı, sonra da kıvranmaya. | Open Subtitles | بدأت تشكو من معدتها ثم تضاعف الألم |
| Tanışacaksınız, sen korku gösterini sun, parmak ye, seni karnından bıçaklasın | Open Subtitles | يقابلك، فتقدمين له عرضاً مخيفاً وتأكلين إصبعاً وتتركينه يطعنك في بطنك |
| Haberin olsun, sen ananın karnından böyle doğdun. | Open Subtitles | لمعلوماتك لقد خرجت من الرحم على تلك الطريقة |
| Seni annenin karnından çıkaramıyorlardı. | Open Subtitles | لم يستطيعوا إخراجك من رحم أمك |
| karnından vurulmuş. | Open Subtitles | أطلق عليه النار بالبطن |
| Ve bu narin dünyanın karnından adil ve eşitlikçi yeni sistemler doğacaktır. | Open Subtitles | وخارج أرحام هذه الأنظمة, تولد أنظمة جديدة من العدالة والمساواة. |