| Geçen yıl Amerikalılar tebrik kartlarına üç milyar dolardan fazla para harcadı. | Open Subtitles | السنة الماضية، اشترى الأمريكيون ما يقرب قيمته ثلاثة مليارات دولار بطاقات معايدة. |
| Bildiğiniz gibi, güneş enerjisine ödeme yapan insanlar aynı zamanda telefonları için kartlarına ödeme yapıyorlar. | TED | تعرفون الأشخاص الذين يستطيعون الآن الدفع للنظام الشمسي كما يدفعون للحصول على بطاقات لهواتفهم |
| Mark McGwire beyzbol kartlarına kadar uzanır siz söyleyin, ben tanımlayayım. | Open Subtitles | وحتى بطاقات البيسبول بإمكانك القول, أستطيع عمل كل شيء |
| Herkesin kartlarına bakabilir. | Open Subtitles | ويمكن أن ننظر إلى الجميع وتضمينه في البطاقات. |
| Bana bakmadı. Hala kartlarına bakıyordu ve işte bu tablonun baştan çıkarcı unsurlarından biri de bu, genç yaptığı şeye o kadar odaklanmış ki, bize bakmıyor. | TED | ولم ينظر إلي. فكان مازال ينظر إلى بطاقاته وهذا إحدى العناصر المغرية في هذه اللوحة فهو في قمة التركيز فيما يعمل لدرجة أنه لا ينظر إلينا |
| Seninki nasıI, Gaga? Senin kartlarına bakabilir miyim? | Open Subtitles | ماذا عنك يا غاغا هل يمكنني أن أرى أوراقك ؟ |
| Çiçekçiler kartlarına rozetlerini koyar. | Open Subtitles | بائع الزهور يضع شارة معينه على بطاقاتهم |
| Evet, kredi kartlarına tapanların mabedi. | Open Subtitles | نعم، بالنسبة لأولئك الذين عبادة بطاقات الائتمان الخاصة بهم. |
| Yakın olmaya çalışırsın ama temasınız tatillere, telefon görüşmelerine doğum günü kartlarına kadar seyrelir. | Open Subtitles | تعرف, تحاول أن تبقى مقرباً و لكن يصل الأمر للعطل و الهواتف و بطاقات عيد الميلاد |
| Bir yere yaz bunu. Doğumgünü tebrik kartlarına iyi gider. | Open Subtitles | يجب أن تكتب هذه ، فستسير بشكل جيد في بطاقات التهنئة بأعياد الميلاد يوماً ما |
| Tebrik kartlarına tonla para harcayarak nasıl kâra geçiyoruz acaba? | Open Subtitles | كيف تنفق نصف طن من المال على بطاقات التحيه أنقاذ ثروتنا ؟ |
| - Her yere baktık. Burada yok. Kredi kartlarına, kullandığı ATM'lere ve metro biletlerine bakın. | Open Subtitles | تحقّقوا من بطاقاته الإئتمانية وسحوباته المالية ومن بطاقات قطار الأنفاق |
| Mağazaya girdiğimde, ...tebrik kartlarına bakıyordum. | Open Subtitles | عندما قصدت المتجر، كنت أبحث عن بطاقات خضراء |
| Sevdiğim kadını Noel kartlarına yakışacağını düşündüğüm bir kadın için terk ettim. | Open Subtitles | تركت المرأة التي أحببتها لواحدة إعتقدت أنهـا تبدو جميلة على بطاقات عيد الميلاد |
| Çünkü kredi kartlarına çok yüklü borcum var. | Open Subtitles | لأن لدي ديون كبيرة في البطاقات الائتمانية |
| Kredi kartlarına inanmayan yeni evlileriz. | Open Subtitles | نحن متزوجان منذ فترة قصيرة و لا أئتمن البطاقات الإئتمانية |
| Posta kartlarına pul alacaktım da, indirim yaparsın diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسنًا، كنت آتامل إذا تعطيني بعض الخصم على بعض الطوابع. لأجل البطاقات البريدية. |
| Kredi kartlarına, banka hesabına tuzak kurduk. | Open Subtitles | نحن نراقب بطاقاته الإئتمانية وحسابه المصرفي |
| kartlarına bakmayacağız. | Open Subtitles | لن ننظر إلى أوراقك |
| Yaka kartlarına bakayım... | Open Subtitles | حسنا، دعينا نرى بطاقاتهم. |
| Kredi kartlarına ihtiyacım yok, Carlos, ve parana da ihtiyacım yok, ama evliliğimiz devam edecekse, saygına ihtiyacım var. | Open Subtitles | (لا أحتاج بطاقاتك الائتمانية يا (كارلوس و لا أحتاج نقودك لكن إن كان سيستمر زواجنا فأريد احترامك |
| Kendinizi savunmak için büyü kartlarına ihtiyacınız var. | Open Subtitles | لأنّكما بحاجة لبطاقات سحريّة للدفاع عن نفسيكما. |