| Bu da yaklaşan kum fırtınalarını ve kasırgaları gözlemleyemiyoruz demek oluyor. | Open Subtitles | ما يعني أننا لا نستطيع مراقبة الأعاصير واردة أو العواصف الترابية. |
| Güneş fırtınalarını önceden bilmek kasırgaları öngörebilmek kadar zor olabilmektedir. | Open Subtitles | العواصف الشمسية من الصعب التوقع بحدوثها كما الأعاصير تماماً |
| Yok olan ozon tabakası tüm dünyada sıcaklıkların yükselmesine sebep oluyor hortumları, tsunamileri ve kasırgaları tetikliyor. | Open Subtitles | إختفاء طبقة الأوزون ستسبب إرتفاع الحرارة في جميع أنحاء العالم فتسبب البراكين و الأعاصير |
| kasırgaları yalnızca televizyonda görürdüm. | Open Subtitles | رأيت فقط الأعاصير على التلفاز |
| kasırgaları hiç sevmem. | Open Subtitles | لا أحب الأعاصير |
| Evet, kasırgaları haber yapacağım. | Open Subtitles | نعم. سأقوم بتغطية الأعاصير... |