| Kırmızıbiberli hindi, ekmekten yapılmış bir kasede. | Open Subtitles | ديك رومي مع فلفل حار في وعاء مصنوع من الخبز |
| Gerçekten daha temiz olmamızı istiyorsan bize uzun bir kasede servis yapmalısın. | Open Subtitles | لو أنك أردت أن نكون أكثر تمدنّاً لقدّمت لنا الطعام في وعاء واحد كبير. |
| Birisi aradı ve orada başka bir keskin nişancı olduğunu iddia ediyor kasede kaydetmiş. | Open Subtitles | تلقيت اتصالاً الآن من رجل يدعي أن القاتل شخص آخر وقد صور ذلك على شريط |
| Onu kasede kaydettim. | Open Subtitles | لقد صورت تلك المرأة المشرّدة على شريط الفيديو. |
| Sana sorum şu, neden bu kutu diğerleriyle kasede değil de burada tek başına? | Open Subtitles | وسؤالي لكِ، لمَ علبة أعواد الثقاب هذه بمفردها وليست في الوعاء مع بقيّة المجموعة؟ |
| Seni kasede çekeceğiz. Ama merak etme. | Open Subtitles | نحن سوف نسجل لكى ولكن لا تقلقى |
| Dondurmanı herkes gibi kasede yesen olmaz mı? | Open Subtitles | إذهب وكل الآيس كريم فى وعاء كما يفعل اى شخص آخر |
| Bardakta ya da kasede biraz çorba alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكن ان احصل على الحساء فى كوب او وعاء |
| Annemin taştan yapıImış bir kasede yaptığı salsayla aynı. | Open Subtitles | التي تحضرها والدتي في وعاء مصنوع من صخرة كبيرة |
| Ve bir kasede hazırlanan yulaf lapası. | Open Subtitles | وكان هناك وعاء من الحساء مجهز في منزله |
| Size kısmen dağ manzaralı bir oda ve isteğiniz üzerine derin bir kasede şekerleme ayarladık. | Open Subtitles | أرى إنّك في غرفة مطلة جزئياً على الجبل وطلبت وعاء كبير من حلوى "أم أم" بالفول السوداني. |
| Bu lokantanın yemekleri büyük bir kasede olmalı cidden tuvalette mesela. | Open Subtitles | طعام المطعم ينتمى إلى الأوعية الكبيرة... وعاء الحمام. |
| - Bunu kasede çektiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستيطع أن أصدق أنه سجل مقابلتهم الجنسية علي شريط |
| Tuhaf Neden beyzbol oynayan çocukları kasede çekmişlerki? | Open Subtitles | هذا غريب، لماذا هنالك شريط عن أطفال يلعبون كرة المضرب |
| kasede kaydedecek kadar ilgimi çekebilecek bir şey söylemediniz. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنك قوله قد يثير شريط التسجيل |
| Eğer kasede yeterince acaip birşey kaydedebilirsem sanırım onun sayesinde kendimi büyük olayın içine atabilirim, En Maynak Ev Videoları programı gibi. | Open Subtitles | إن إستطعت إلتقاط مشهد غريب على شريط. أعتقد أنه بإمكانى الرهان على هذا بإقحام نفسى فى نوع من.. أحمق المنازل شكلاً و غرابة |
| Ben de arada kopukluk olmasın diye ona, kendimi, yemek yerken video kasede çekip gönderdim. | Open Subtitles | أرسلتُها في الحقيقة a شريط فديو منّي الأكل وإقْناع آلةِ التصوير. |
| Çerezler kasede, buzlar dolapta, bardaklar masanın üzerinde. | Open Subtitles | االمكسرات في الوعاء ، الثلج في الثلاجة ، الأكواب على الطاولة |
| Sana sorum şu, neden bu kutu diğerleriyle kasede değil de burada tek başına? | Open Subtitles | وسؤالي لكِ، لمَ علبة أعواد الثقاب هذه بمفردها وليست في الوعاء مع بقيّة المجموعة؟ |
| Holden Matthews o kasede 12 yıl kaldı. | Open Subtitles | الخاص بهولدن ماثيوز ظلّ في الوعاء لمدة 12 عام |
| - Seni kasede çekmemizde bir sakınca var mı? - Hayır. | Open Subtitles | نحن سوف نسجل لكى ولكن لا تقلقى |
| Sen sadece, ben 75 keki pişirdikten sonra kasede kalanları yalamak istiyorsun. | Open Subtitles | اقترحت ذلك حتى تتمكن من لعق الزبدية بعد ان اخبز 75 كعكة |