"kaslarına" - Translation from Turkish to Arabic

• عضلاتك
• عضلاته
• عضلة
• عضلاتهم
• بعضلات
• عضلات
• عضلاتها

Acayip kas yapmış olmalısın. kaslarına bakabilir miyim?
لا بد أنك تتمتع بلياقة ممتازة دعني أر عضلاتك

Şimdi bütün kaslarına aynı anda kramp girdiğini düşün.
الآن تخيل أن عضلاتك تتشنج جميعها بنفس الوقت

Onların kuvvetli kaslarına ve normal olmayan güçlerine yakından bakın.
أنظر بقرب إلى صورة عضلاته الغير إعتيادية الحيوية

Treiber'in semptomları frontal lobunda başlayıp sinir sistemi ile elleri, bağırsakları ve kaslarına ilerledi.
أعراض تريبر بدأت في فصه الأمامي و تحركت عبر نظامه العصبي و يديه,أمعائه,عضلاته

Kurtlar baldır kaslarına bayılır. Kafasında bir tane varsa, sizi temin ederim bacağında da bir tane vardır.
الديدان تحب عضلة الفخذ إن كانت لديها واحدة برأسها فأؤكد لكم أن لديها واحدة بساقها

Chirunun bu konuda bir avantajı var kırmızı kan hücreleri bizimkinin iki katından fazla böylece kaslarına yeterince oksijen taşıyabiliyor hem de bu yükseklikte bile.
لها خاصية فريده عدد كريات دمهم الحمراء اكثر من البشر بمرتين كافي لتجهيز عضلاتهم بالأوكسجين

Dolayısıyla hayatının kalanını göğüs kaslarına takıntılı bir şekilde geçireceğini sana garanti ederim.
وبالتالي أضمن لك أنك ستقضي بقية حياتك مهووساً بعضلات الصدر.

Balıkçı kaslarına sahipsin.
عن عضلاتك كصياد

kaslarına ve kemiklerine sürtündüğünü düşün.
تخيلها تفرم ضد عضلاتك وعظامك.

kaslarına çok yüklenme.
لاتجهدي عضلاتك كثيرا

Sıcaklık gergin kaslarına iyi gelecektir.
الحرارة ستنعش عضلاتك المرهقة

Servis atarken kaslarına bak.
انظري الى عضلاته عندما يرسل الكره

kaslarına saf büyüme hormonu basıyoruz.
نحن حقن عضلاته مع هرمون النمو النقي.

Şu kaslarına bak.
يوو إنظر إلى عضلاته.

Boyun kenarındaki kaslarına bayıldım, o kadar.
انا فقط اقدر عضلاته

Hey şu kaslarına bak. Tam bir katil gibi görünüyor.
أنظر، إن لديه عضلة دولفين - عمي سيحطم بإحداهن -

Demek istediğim, geçen gün Basamaklarda ayakkabını bağlarken seni gördüm ve kalf kaslarına hayran kaldım.
قبل يومين كنت على الدرج وتأمّلت عضلة ساقك القوية

Şu anda kaslarına sadece basit savaş egzersizleri programlanmış durumda.
للتو ، لقد حصلت على العرض المرئي المبرمج في عضلة ذاكرتك البرمجة القتالية

Her sabah kaslarına dik dik baktığını görüyorum.
لقد رأيتكِ تحدقين عضلاتهم كل صباح

Spor salonundaki, muhteşem karın kaslarına sahip yalnız adam olmak için değil.
ولست مُجرد رجل وحيد بصالة التدريب. بعضلات رائعة بشهادة الجميع.

Biz, koşarken bedenimizi dimdik tutmaya yarayan büyük popo kaslarına sahibiz.
كما لدينا عضلات مؤخرة كبيرة تجعلنا نحافظ على استقامتنا أثناء الجري.

Yüzünü tuttum ve boğaz kaslarına dokunurken bütün hastalığını hissettim.
حملت وجهها .وأحسستبالمرض. وارتعاش عضلاتها و حنجرتها