| Avrupa'da popülizmin yükselişine de katkıda bulundu. | TED | ساهم هذا ايضا في ارتفاع الشعوبية في أوربا |
| Tom Otterness, Maria Kalman katkıda bulundu ve bu, bizim için psikoterapik bir deneyim oldu. | TED | ساهم توم أوترنس، وساهمت ميرا كالمان وأصبحت كتجربة علاجية لنا جميعا |
| Teşkilat da babanızın masumiyetini ilan etmekte katkıda bulundu. | Open Subtitles | ان القسم قد ساهم فى التحقق من براءة والدك |
| Makaleniz antikomünist histeriye katkıda bulundu. | Open Subtitles | فإن مقالك هذا قد ساهم في التحريض ضد الشيوعية |
| Gerstein'ın raporu kurban yakmanın resmileştirilmesinde katkıda bulundu. | Open Subtitles | ساهم تقرير غيرشتاين بالتأكد من حصول الهولوكوست |
| Alex, Tyler, Courtney, Marcus, her biri adımın kirlenmesine katkıda bulundu. | Open Subtitles | "أليكس"، "تايلر"، "كورتني"، "ماركوس"، كل منهم ساهم في تحطيم سمعتي. |
| Sonuçta ölümüne doğrudan katkıda bulundu. | Open Subtitles | وذلك ساهم بشكل مباشر في موتها |
| Ekibin her bir üyesi katkıda bulundu. | Open Subtitles | ساهم به كل موظف من الموظفين. |