| Son yapmak istediğim ise, zihinsel hastalıklar etrafında var olan yanlış anlamalar için katkıda bulunmak. | TED | آخر شيء أرغب في فعله هو أن أساهم في الفهم الخاطئ الموجود مسبقًا عن المرض العقلي. |
| Zaman kapsülüne katkıda bulunmak istediğim anı kendim seçebilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني أن أختار الذكرى التي أريد أن أساهم بها في الكبسولة الزمنية؟ |
| Onun için bir anma yapacaksanız kantin güveçlerimden biriyle katkıda bulunmak isterim. | Open Subtitles | فأود أن أساهم بإحدى اليخنات التي أعدها بأشياء من مخزن المؤن. |
| Sadece güçlü biri olmaktan öte bir şeyler yapıp insanlığına katkıda bulunmak isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو يمكن أن أساعد البشر بعمل أكثر من مجرد كون رجله القوي المقيم |
| Yani, katkıda bulunmak istemiyorsan belki kardan payını da istemiyorsundur. | Open Subtitles | أقصد، إذا كنت لا ترغب في المساهمة ربما لا تريد نصيبك من هذه الأرباح |
| Etrafıma baktığımda, katkıda bulunmak isteyen insanlar görüyorum, | TED | عندما أنظر حولي أرى اشخاصاً يطمحون للمساهمة |
| Bu durum, yapılacak önemli şeyler ve kalan zamanımda katkıda bulunmak için neler yapabileceğim üzerine düşünmeme sebep oldu. | Open Subtitles | لذا، هذا حفّزني للتفكير بالأمر ما الهام لفعله بماذا يمكنني أن أساهم بالوقت المتبقي لي |
| Görevimi yapmak istedim. katkıda bulunmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أقوم بدوري، أردت أن أساهم |
| Çömezlerin refahına katkıda bulunmak benim gelenek değil | Open Subtitles | ليس من شيمتي أن أساهم في ترفيه المشردين |
| Ve bugün kendime nefret, kan ve intikamın bitmek bilmez tarihine katkıda bulunmak istiyor muyum diye soruyorum. | Open Subtitles | ...واليوم انا أسأل نفسي فيما لو كنت أريد أن أساهم في القصة الأبدية للكراهية والدم والأنتقام . |
| katkıda bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنْ أساهم. |
| - katkıda bulunmak isterim. | Open Subtitles | -أود أن أساهم . |
| Sadece güçlü biri olmaktan öte bir şeyler yapıp insanlığına katkıda bulunmak isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو يمكن أن أساعد البشر بعمل أكثر من مجرد كون رجله القوي المقيم |
| İnsanlar bize inanıyor, katkıda bulunmak istiyorlar ama hala karanlık çağlardayız. | Open Subtitles | الناس الذين يؤمنون بنا يرغبون في المساهمة لكننا ما زلنا في العصور المظلمة |
| Ama o da katkıda bulunmak isterse, hayır diyemem. | Open Subtitles | ولكن إذا كان على استعداد للمساهمة لهذا الغرض، فلا يسعني الرفض |
| Onlara bir yuva verdik, hayatta uğruna yaşayacakları bir şey, katkıda bulunmak için bir neden verdik. | Open Subtitles | أعطيناهم منزلاً و شيئاً للعيش لأجله في هذه الحياة و سبباً للمساهمة |
| Buraya katkıda bulunmak zorunda olduğumu anlıyorum. | Open Subtitles | ما أراه هو كل ما لدي للمساهمة هنا. |