| Bu yüzden 20 yıldır saçmalıklarına katlanıyor. | Open Subtitles | لهذا قد امضى ال20 سنة الاخيرة يتحمل اخطائك |
| Nasıl oluyor da arabadan hızlı gidebilirken araba kullanmaya katlanıyor? | Open Subtitles | كيف يتحمل البقاء في سيارة وهي تسير بسرعة أقل منه بكثير ؟ |
| Nasıl oluyor da arabadan hızlı gidebilirken araba kullanmaya katlanıyor? | Open Subtitles | كيف يتحمّل البقاء في سيارة وهي تسير بسرعة أقلّ منه بكثير؟ |
| Erkek arkadaşı o köpeğe nasıl katlanıyor? | Open Subtitles | كيف يتحمّل حبيبها ذلك الكلب؟ |
| Onu tanıyormuş gibiyim ama bazen kollarım geriye katlanıyor. | Open Subtitles | أشعر أنني أعرفها لكن ذراعاي أحياناً تطوي خلفي |
| -- Bu çalışmada görüldüğü üzere başarım puanları neredeyse ikiye katlanıyor. | TED | مثلاً، يمكننا رؤية أن درجة الإنجاز تتضاعف تقريباً في تجربة محددة. |
| Bu yüzden sana ve senin gibi mallara katlanıyor. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أنه يتسامح معك و مع غباءك |
| Roy senin bu saçmalıklarına nasıl katlanıyor, bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أدرى كيف يتحمل روى قاذوراتك |
| - Forseps verin. - Buna nasıl katlanıyor? | Open Subtitles | ـ اريد حمالات ـ كيف يتحمل |
| Doktor buna nasıl katlanıyor? | Open Subtitles | كيف للـ(دكتور) أن يتحمل ذلك؟ |
| Bunu Bonnie için yapıyor olduğumuz için katlanıyor bana sadece. | Open Subtitles | إنّه يتحمّل صحبتي فقط لأننا نفعل هذا لأجل (بوني). |
| Ne de olsa herkes kendi acısına katlanıyor. | Open Subtitles | ! على الرجل أن يتحمّل عبأه |
| Onu tanıyormuş gibiyim ama bazen kollarım geriye katlanıyor. | Open Subtitles | أشعر أنني أعرفها لكن ذراعاي أحياناً تطوي خلفي |
| Önce ikiye katlanıyor, iki dörde, dört sekize, bu şekilde devam ederek 200 milyon milyar hücreye ulaşıyor ve yetişkin bedenimiz oluşuyor. | TED | ثم تتضاعف الخلية إلى اثنتين، ثم إلى أربعة، ثم إلى ثمانية، وهكذا دواليك، لتكوين المئتي مليون مليار خلية، التي تشكل أجسادنا البالغة. |
| Işık kirliliği miktarı kabaca her 35 yılda ikiye katlanıyor. | TED | تتضاعف كمية التلوث الضوئي كل 35 سنة تقريبًا. |
| Beyin hakkında elde ettiğimiz bilginin miktarı her yıl ikiye katlanıyor. | TED | كمية البيانات التي نحصل عليها عن الدماغ تتضاعف كل عام |
| Konseydeki yerime bile zar zor katlanıyor zaten. | Open Subtitles | أنه بالكاد يتسامح بمقعدي في المجلس |