| Sıra sana geldiğinde... kanını kurutma düşüncesine katlanamadı. | Open Subtitles | لكنه عندما حصل عليكي عندما تحدث اليك لم يتحمل فكرة امتصاص السوائل منك |
| Ve çocuk, iyi adamın kendisine buna yapacağı fikrine katlanamadı. | Open Subtitles | إنه لم يتحمل فكرة أن الرجل الطيب قد يفعل هذا له. |
| ve onların iyi insan olmalarına daha fazla katlanamadı. | Open Subtitles | إنه لم يتحمل فكرة أن الرجل الطيب قد يفعل هذا له. |
| O bunu asla okumadı, ama hastalarının onu övmesine katlanamadı. | Open Subtitles | لميقرؤهمطلقاً... لكنه لا يتحمل أن ... يمدح مرضاه الكتاب. |
| Gerçek aşkı bulmak için tek ihtimalinin de ebediyen kayboluşuna tanık olmaya katlanamadı. | Open Subtitles | "لم تحتمل أن تشاهد" "فرصتها الوحيدة في حُبٍ حقيقي تختفي إلى الأبد." |
| O beni daha çok sevdi ve Darcy buna katlanamadı. | Open Subtitles | حسناً، كان يحبني أكثر منه و لم يتحمل (دارسي) هذا |
| O beni daha çok sevdi ve Darcy buna katlanamadı. | Open Subtitles | حسناً، كان يحبني أكثر منه و لم يتحمل (دارسي) هذا |
| - Daha fazla katlanamadı mı? | Open Subtitles | -لم يعد يوسعه أن يتحمل أكثر |
| Görünüşüme katlanamadı. | Open Subtitles | لم تحتمل أن ترى منظري |