| Ve arkeolojik kayıtların gösterdiği gerçekte de budur. | TED | وهو بالضبط ما تظهره السجلات الأركلوجية. |
| Asıl endişe verici olansa çoğu kez, kayıtların çalınmasından aylar sonra açıklama yapılmasıdır. | TED | ما يبعث على القلق بشكل خاص حول هذا هو أنه في معظم الحالات، مرت أشهر قبل قيام أي شخص بالتبليغ عن سرقة هذه السجلات. |
| Yangın bodrumdaki kayıtların bulunduğu odadan başlamış. | Open Subtitles | لقد أبتدأت النيران فى أقسام السجلات بالطابق الأرضى |
| Diğer mahkûmlarla birlikte Birleşik Krallık'ın dört bir yanından gönderilen kayıtların düzenlenmesi ve üretimi için eğitim aldım. | TED | تلقيت التدريب مع غيري من السجناء، لتعديل وإنتاج التسجيلات المرسلة من السجون في كافة أنحاء المملكة المتحدة. |
| Bu kayıtların pek çoğunun yalnızca bir avuç kopyası var ve bazılar hiç bulunamadı, duyulmadı. | TED | الكثير من هذه التسجيلات موجودٌ منها نُسخٌ قليلة فقط، وبعضها اندثر إلى الأبد، ولم تُسمع من قبل. |
| Çünkü akademisyen kimliğinizle buralara gittiğinizde, uzun vadeli çalışmaları bakınca, bu tür kayıtların yok denecek kadar az olduğunu söyleyebilirim. | TED | لأنك حينما تخرج كعالم، وتحاول أن تجد أبحاثا طولية، سجلات متابعة كهذه، تجد أنها قليلة جديدة، ان لم تكن منعدمة. |
| Okul kayıtların senin küçük güzel bir astımın olduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | سجلاتك المدرسية تبين أن لديك حالة حادة من الربو |
| kayıtların hastaneden hastaneye aktarılması vakit alır. | Open Subtitles | تستغرق السجلات وقتا للتحويل من المستشفى إلى المستشفى. |
| Artık, halka açık kayıtların, Neden halka açık olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الآن لماذا السجلات العلنية هي علنية |
| Görünüşe göre, orijinal elektronik kayıtların hepsi kaybolmuş. Muhtemelen Islah sırasında. | Open Subtitles | مكتوب هنا أن السجلات الإلكترونية كلها مفقودة ربما خلال التطهير |
| Yangın tüm kayıtların tutulduğu bodrumda başladı. | Open Subtitles | الحريق بدأ في قسم السجلات في القبو أضاء كمشعل و أغلق بيت الدرج |
| Bütçe rakamları için kayıtların bulunduğu bölüme erişim hakkın olacak. | Open Subtitles | سيمكننا الدخول على السجلات لننظر في أرقام الميزانية |
| Tesla'nın altındaki gizli tesisle ilgili tüm kayıtların bir kopyasını istedim. | Open Subtitles | طلبت نسخ كلّ السجلات المتعلقة بالمنشأة المخفية تحت تيسلا |
| - Wallace öldü. Ama kanıtı aldım. Kaynak kayıtların olduğu bir hafıza çipi. | Open Subtitles | ولكن لدي ذاكرة إليكترونية عليها التسجيلات الأصلية |
| Bu adam kayıtların hiçbirinde yok. | Open Subtitles | مضت ست ساعات على السرقة, و لم يظهر هذا الرجل على أي من التسجيلات |
| Evlat edinme kayıtların sen doğduğunda ... ..15 yaşında olduğu için mahkemece verilmiş. | Open Subtitles | سجلات تبنيكِ كَانَ قَدْ خُتِمَ بالمحكمةِ لأنها كَانتْ فقط 15 متى أنت كُنْتَ ولدت. |
| Ordu arşivine baktım ama anneme ait kayıtların bir yangında kaybolduğunu söylediler. | Open Subtitles | حاولتُ أرشيفات الجيش، لكنهم قالوا بأن سجلات والدتي فقدت في حريق |
| Telefon kayıtların elimizde. Kesin sonuç. 20 yıl. | Open Subtitles | محاولة التفجير، حصلنا على سجلات إتصالكِ الهاتفية ستسجنين بكل سهولة لـ 20 عاماً |
| Polis Okulu'ndaki tüm kayıtların silinecek. | Open Subtitles | سجلاتك في مدرسة الطلاب العسكرية ستمحى |
| Normalde bu masaya bile getirilmez ama askeri kayıtların göz ardı edilemez. | Open Subtitles | عادة هم لا يضعونها على القائمه... لكن سجلك العسكري لا يمكن أن يهمل. |
| Yani aradığın kişiyi bulmanın anahtarı bu kayıtların içinde. | Open Subtitles | لذا فإنّ مفتاحَ من نبحثُ عنه... موجودٌ في هذه السجلّات. |