| Arkadaşlarıyla saatlerce oynarken harikulade hikayeler anlatır, evinin etrafındaki kırsal kayalıklarda aşağı yukarı koşuşturur. | TED | يروي حكايات عجيبة حول اللعب لساعات مع أصدقائه وتسلق الصخور الجميلة صعودًا ونزولاً والمنتشرة حول منزله في الريف. |
| Portekiz'in, kolonilerini dize getirmek için tersane olarak kullandığı bu kayalıklarda kendi suretlerini, melez ilişkiler yoluyla kendileri şekillendirmişler. | Open Subtitles | أناس قاموا بسبب تهجين هذه الصخور التي استخدمها البرتغاليين كساحة تعبئة لمستعمراتهم |
| Belki Büyük Mavi de kayalıklarda veya ormanda yaşayabiliyordur. | Open Subtitles | أزرق كبير لربّما له بيئة داخلية، في مكان ما في الصخور أو في هذه الغابة الكثيفة هنا. |
| Siz Hollywood ucubeleri burada kayalıklarda uyurken biz tatil kuşları Margaritaville'deki otelimizde olacağız. | Open Subtitles | لكن حينما تكونوا أنتم يا غرباء هوليوود هنا تنامون علي الصخور نكون نحن رؤوس الببغاء في المدينة عائدين إلى الفندق |
| Gilbert beni Mousehole'daki kayalıklarda yürüyüşe davet etti. | Open Subtitles | (جيلبرت) بالفعل قد طلب أن نخرج لنزهة إلى (ماوسهول) بالقرب من المنحدرات |
| Bu gemilerin kayalıklarda parçalandığını görmüştüm. | Open Subtitles | رأيت تلك السفن تسحق مابين الصخور كيف لمثل هذا أن يحدث ؟ |
| Bu kayalıklarda yaşayan Güney Afrika'daki armadillo kertenkelesi güvenli güneşlenme için farklı bir çözüm bulmuş. | Open Subtitles | سـحالى جـنوب أفـريـقيا المدرعه التى تعيش على هذه الصخور البارزه عندها حل مختلف لمشكلة التـشمّس فى أمان |
| Aşağıda daha var, ama sandıkların geri kalanı kayalıklarda parçalandı. İçlerinde toprak vardı. | Open Subtitles | هنالك المزيد في الأسفل، لكن البقيّة تحطّمت على الصخور |
| kayalıklarda sivil gibi yaşıyorlar.. | Open Subtitles | لأنه الواضح أن المدنيين يلقون أنفسهم من الصخور إلى أسفل |
| Dr. Hodgins bavul üzerinde üç ezik buldu, eşit aralıklı, bunlar kayalıklarda olan eziklerden farklılar. | Open Subtitles | الان , د.هودجينز وجد ثلاث خدوش ,على الحقيبه ,متباعده بشكل متساوي وهذا مختلف عن الخدوش التي تسببها الصخور |
| kayalıklarda seni takip edemezler. | Open Subtitles | انهم لا يستطيعون متابعة لكم في تلك الصخور. |
| Denizin kenarındaki kayalıklarda bulunan bir kuyu. | Open Subtitles | إنها مياة مجوّفه من البحر داخل الصخور ولكن مياهها نقية وعذبه |
| Yayınla geyik vurabildiğinde ve onun izini kayalıklarda sürebildiğinde savaşa hazır olacaksın. | Open Subtitles | عندما تستطيع صيد الغزلان بقوسك ويمكنك تتبعها عبر الصخور الصلبة في ذلك الوقت ستكون مستعد لتقاتل كــ رجل |
| Onun kayalıklarda parçalanmış vücudunu kendim kaldırdım. | Open Subtitles | رفعت جسمها المكسور من على الصخور بنفسي |
| kayalıklarda, başka bir pterosaur için çiftleşme mevsimi söz konusu - garip görünüşlü Tapejara. | Open Subtitles | على الصخور , كان موسم التزاوج لنوع آخر من الديناصورات الطائرة يأخذ مجراه إنه -التابيجارا |
| O gece kayalıklarda sana bir şey söylemiştim hatırladın mı? | Open Subtitles | أخبرتك تلك الليله على الصخور , أتذكُر ؟ |
| Yıllardır bu çorak kayalıklarda acı çekiyoruz, hak etmeyenler cennette yaşarken bu kasvete katlanıyoruz. | Open Subtitles | لسنوات, عانينا الحياه على الصخور القاحلة تحملنا تلكَ الكآبة,تلكَ الأرض المُقفرة... |
| Çöllerin gizlediği kayalıklarda, bir mesihin gelip onları gerçek özgürlüğe kavuşturacağı kehanetinin Fremenler. | Open Subtitles | يختبئ بعيدا بين تلك الصخور في هذه الصحاري أناس يعرفوا بـ (الفيرمين) والذين لديهم نبوءة أنه سيأتي رجل |
| Bu boş kayalıklarda ya da çevrede deniz yosunundan başka yiyecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | فلا شيىء هنا للأكل على هذه الصخور سوى العشب البحرى ... . |
| Aşağıda kayalıklarda bir şey var görüyor musun? | Open Subtitles | هناك شيء بالاسفل... - ... على الصخور, هل رأيتهُ؟ |