| Seçimi kaybedeceğinden emin olamazsınız. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تكون مُتأكّداً أنّه كان سيخسر الإنتخابات. |
| Trip seçimi kaybedeceğinden korkuyor ve sanırım bu onu birazcık çaresizleştirdi. | Open Subtitles | تريب خائف أنه سيخسر الحمله الانتخابيه, وأنا أظن أنها بدأت تجعله محبطاً. |
| Bu nedenle müzenin burada çok para kaybedeceğinden şüpheliyim. | Open Subtitles | على الرغم من اني أشك من أن المتحف سيخسر الكثير من المال هناك |
| Bana bir keresinde annenle birlikte bir lanet saldığını ve Kaledeki çocukları her kim öldürmüşse ailesinin erkek soyunu kaybedeceğinden bahsetmiştin. | Open Subtitles | أخبرتني مرة عن حظ سيئ وضعته ووالدتك أن من قتل هذين الصبيين في البرج سيخسر خط الذكور في عائلته |