| Fakat bunun politik olarak zor olmasının sebeplerinden birisi sadece kaybedenlerin değil, kazananların ve kaybedenlerin olması. | TED | لكن إحدي الأسباب إنه صعب سياسيا, أنه هناك رابحون و خاسرون, و ليس كل الخاسرين |
| kaybedenlerin kendilerini öldürmesi gerektiğine inanırlar. | Open Subtitles | يَعتقدونَ أن الخاسرين يَجِبُ أَنْ يَقْتلَوا أنفسهم |
| Arama başına değersiz bir 25 dolar için alemdeki bütün kaybedenlerin dikkatini çekecek. | Open Subtitles | و لأجل خمسة و عشرون دولاراً للمكالمة سيجعل أكثر الخاسرين في العالم يستمعون له |
| Ayrıca yapay zekânın yeni işler ortaya çıkaracağını, böylelikle işini kaybedenlerin yeni bir iş bulacağını söylerler. | TED | قالوا أيضًا أن الذكاء الاصطناعي سوف يخلق وظائف جديدة، لذا فهؤلاء الذين فقدوا وظائفهم سوف يجدون وظائف جديدة. |
| Bebeklerini kaybedenlerin ellerinde mumlarla Central Park'ta yürümesinin bir işe yarayacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا أعتقد أن السير فى سينترال بارك مع مجموعة من الناس يحملون الشموع والذين فقدوا اولادهم سوف يساعد فعليا |
| Şans, kaybedenlerin başarısızlıklarına taktıkları isimdir. | Open Subtitles | الحظ هو العذر الذي يتخذه الفاشلون لفشلهم |
| Pekala kabilem, elimde sosyal hizmetlerce değerlendirip çocuklarını kaybedenlerin listesi var. | Open Subtitles | حسناً يا رفاق، لديّ لائحة بأسماء الأهل الذين عاينتهم الخدمات الإجتماعية وخسروا الحضانة |
| Arama başına değersiz bir 25 dolar için alemdeki bütün kaybedenlerin dikkatini çekecek. | Open Subtitles | و لأجل خمسة و عشرون دولاراً للمكالمة سيجعل أكثر الخاسرين في العالم يستمعون له |
| En güzelleri kaybedenlerin fotoğrafları. Bütün o şov yapan insanları çektim. | Open Subtitles | صور الخاسرين هي الأفضل ولدي صور العروض الشعبية |
| Sanırım, özellikle de sizin gibi bir mesleği olan biri daha önce de kaybedenlerin sızlanışlarını duymuştur. | Open Subtitles | ... أعتقد أنك قد سمعت أنيّن الخاسرين من قبل ولا سيما في مهنتكَ ، صحيح ؟ |
| Kazananlar kaybedenlerin yerine kendileri koymazlar. | Open Subtitles | الفائزون لا يتعاطفون مع الخاسرين. |
| Sen de kaybedenlerin çocuklarını çalıyorsun. | Open Subtitles | و أنت تسرق أطفال الأهل الخاسرين. |
| Bu kaybedenlerin rehberinde yazar. | Open Subtitles | هذا هو عنوان كتيب الخاسرين |
| kaybedenlerin virüsü bize de bulaştı. | Open Subtitles | لأننا مُصَابون مَع الخاسرين. |
| Belki sen de kaybedenlerin yanına oturmalısın. | Open Subtitles | ربما عليك الجلوس مع الخاسرين |
| kaybedenlerin nerede oturduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | كنت أعرف أين الخاسرين يجلسون |
| Bebeklerini kaybedenlerin ellerinde mumlarla Central Park'ta yürümesinin bir işe yarayacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا أعتقد أن السير فى سينترال بارك مع مجموعة من الناس يحملون الشموع والذين فقدوا اولادهم سوف يساعد فعليا |
| Bu gezegen İkinci Dünya Savaşı'na sahne olduğu 4 yıl boyunca hayatını kaybedenlerin gerçek sayısını kimse bilmiyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرف العدد الدقيق من أي وقت مضى من الناس الذين فقدوا حياتهم خلال السنوات الأربع هذا الكوكب أصبح المسرح ل يرة لبنانية الحرب العالمية . |
| Benim gibi kaybedenlerin bildiği tek şey varsa o da kazananlar derinlerinde zavallılardır. | Open Subtitles | اذا الفاشلون من أمثالي عرفوا شيئا واحدا فهو في أعماقي بأن الناجحين مثله يعيشون حياة تعيسة |
| kaybedenlerin sloganı. | Open Subtitles | هذه أخلاقيات الفاشلون |