| Eğer bu hafta sonuna kadar bu aşamayı bitirmezsem, ödeneğimi kaybederim. | Open Subtitles | إن لم أنتهي من هذه المرحلة بحلول نهاية الأسبوع، سأخسر التمويل. |
| Yıllık çim bovling turnuvam var ve Hector'dan başkası çimleri biçerse, oyunu kaybederim. | Open Subtitles | سأقيم بطولة بولنج على عشبي وإذا جز عشبي أي شخص آخر غير هيكتور فإني سأخسر اللعبة |
| Bak, bir şeyler çalarken yakalanırsan işimi kaybederim ve kovulmayı kaldıramam. | Open Subtitles | انظري، إن قُبض عليكِ بالسرقة سأفقد عملي ولا أستطيع تحمّل الطرد |
| Devlet o biletleri size sattığımı duyarsa, yasal piyango işimi kaybederim. | Open Subtitles | لو اكتشفت البلدية، أنني أبيع تلك البطاقات، سأفقد عمل اليانصيب الشرعي |
| Willow sizi öldürürse çizgiyi aşmış olur ve ben bir dostumu kaybederim. | Open Subtitles | هو أنه لو أن ويلو قتلتك فستتخطي الحدود , وأنا أخسر صديقة |
| Bu hafta karpuzları toplamazsam, tüm hasadı kaybederim. | Open Subtitles | إذا لم أحصل على هذا البطيخ في هذا الأسبوع فسوف أفقد محصولي بأكمله |
| Vurursam kazanırım, kaçırırsam kaybederim. Sen atmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | إذا أصبتها فزت ، إذا أخطأتها خسرت ليس عليك أن تطلق النار |
| Bakin çocuklar. Biyokimya dersimi kaçirirsam bursumu kaybederim. | Open Subtitles | إن تغيبت عن صف الكيمياء العضوية, سأخسر منحتي |
| Bak, sana yalvarıyorum. Bunu yaparsan, her şeyi kaybederim. | Open Subtitles | اسمع , أتوسل إليك إذا قمت بهذا، سأخسر كل شيء |
| Ama düşürmezse bu sefer jüriye gidebilir ki bu durumda büyük ihtimal kaybederim. | Open Subtitles | ولكن لو لم يفعل، عندها من الممكن أن تتحول للمحكمة مع هيئة محلفين وفي هذه الحالة سأخسر الكثير |
| Her küstahlığı cezalandıracak olursam saygınlığımı kaybederim. | Open Subtitles | لو عاقبت كل كافر قريبا , سأفقد كل الاحترام والولاء |
| Bunu kimseye söyleme, yoksa işimi kaybederim. | Open Subtitles | فقط لا تخبر أحداً بذلك أو أنني سأفقد عملي |
| Yemin ederim işimi kaybederim. | Open Subtitles | ووقعت في المشاكل، أقسم لك أنّني سأفقد عملي. |
| Shotgun'la aynı kurallara sahip. Her ikisinde de, ben hep kaybederim. | Open Subtitles | لها نفس قواعد لعبة البندقية على أي حال أنا أخسر دائما |
| Eğer işe yaramazsa bir düzine yumurta kaybederim. | Open Subtitles | لكن إذا لم تعمل بطريقة صحيحة أخسر أنا اثني عشر من البيض |
| Benim için altın kural bu. Aksi halde konsantrasyonumu kaybederim! | Open Subtitles | إنها القاعدة الذهبية بالنسبة لي خلاف ذلك، أفقد تركيزي |
| Ceset kabul ettiğimi biri duyarsa, bayiliğimi kaybederim. | Open Subtitles | إذا , عرف أى شخص أننى أخذت رجل ميت إلى هنا سوف أفقد وكالتى |
| Bu arada oyuna dönmek zorunda kaldım. Dan, dan, dan, 400 kaybederim. | Open Subtitles | كان يجب أن أعود إلى اللعب ثم خسرت 400 دولار فجأة |
| Senin bunu yaptığını bildiğimi öğrenirlerse işimi kaybederim. | Open Subtitles | إذا اكتشفو انني اعلم انك تفعلين هذا, فسوف اخسر وظيفتي |
| Şimdi bunu rapor etmeliyim, yoksa işimi kaybederim. | Open Subtitles | الآن يجب أن أكتب بك تقريرا وإلا فسأخسر وظيفتي |
| Eğer o kadından araziyi hafta sonuna dek alamazsam, permimi kaybederim. | Open Subtitles | اذا لم احصل على ارضها قبل نهاية الاسبوع سوف افقد صلاحياتى. |
| Eğer permimi kaybedersem, yatırımımı kaybederim. | Open Subtitles | واذا فقدت صلاحياتى, سافقد العمل. |
| Burada ölürse, gerçek dünyada da ölür ve onu sonsuza kadar kaybederim. | Open Subtitles | إن مات هنا يعني أنه سيموت في العالم الحقيقي و سأخسره إلى الأبد |
| İşe yaramaz. Onları da kaybederim. - Beni seversin. | Open Subtitles | لن تجدي فأنا أفقدها دائماً - أنتِ معجبة بي وتعرفين هذا - |
| Sadece sana istediğin şeyi veremezsem kaybederim diye korkuyorum. | Open Subtitles | إنني قلق فقط بأنني لو لم أمنحكِ ماتريدينه .قد أخسرها |
| Sorun çıkarmadan benimle gelirsen şartlı tahliye memurunun numarasını kaybederim. | Open Subtitles | تَعترفُ مَعي و أَفْقدُ رقمَ هاتف ضابطِ إطلاقِ سراحكَ. |
| Eliot, o şarkıyı Sanatçılar ve Repertuar'dakilerin önünde okursa şarkıyı ebediyen kaybederim. | Open Subtitles | اليوت" اذا قام بغناء هذه الإغنية أمام الجمهور" سأخسرها للأبد |
| Eğer bunu yapar ve ailene söylersen lisansımı kaybederim. | Open Subtitles | لٔانك إذا فعلت هذا وقلت لوالديك فسأفقد رخصتي الطبية |